07 Nisan 2013

HAYVAN FOTOĞRAFÇILIĞI



Bir filin haşmetli görüntüsünü, çe­keceğiniz fotoğraflara da aynen yansıtmalısınız. Eğer fili, karşılaş­tırmaya imkan verecek nesnelerden ayrı olarak çekerseniz, fotoğrafa bakan kişi boyutları hakkında fikir sahibi olamaz. Bu yüzden çekimi yaparken kareye fark­lı nesneleri de dahil etmeniz gerekli. Bu nesne yolun üzerine sarkmış bir dal ya da güzel bir çiçek olabilir. Fili kareye alırken farklı nesneleri de kadraja katar­sanız, hem fotoğrafınız ifade kazanacak hem de hacimsel bir derinlik ortaya çı­kacaktır.




Ne yazık ki her nesne karşılaştırma yapmak için uygun değildir. Hayvanla­rın ağıllarında bulunan iri kaya kütleleri beynimiz tarafından ağaçtan sarkan dal­dan farklı algılanır. Bir ağacın dal kalın­lığı ve yaprakları iyi bir boyut bilgisi ve­rir; fakat küçük çakıllar bile kaya kütlesi­ne benzer bir şekil alabildiğinden kaya­nın boyutu hakkında herhangi bir fikir uyandırmaz. Kayanın gerçek ebatları, ancak kaya yüzeyinin dokusu belirgin biçimde görülebiliyorsa anlaşılabilir. Bo­yut karşılaştırması yapabilmek, fotoğra­fa dahil edilen ayrıntı miktarı arttığında daha da kolaylaşacaktır.

Bitki fotoğraflarında objektifin bü­yütme ayarlarıyla oynayarak çalışmak mümkün. Net alan derinliği iyice azala­cağından, bitkinin çevresindeki nesneler flu çıkacaktır. Taşlar ve benzeri cisimler­de ise durum oldukça farklı. Bu tip çe­kimlerde zum oranım asgaride tutmalı ve diyafram değerini arttırmalısınız. Böylece net alan derinliği de artacak ve fotoğrafta çok daha fazla nesne net ola­rak görülecektir.

1.Parmaklıkları yok etmek

Hayvanat bahçelerinde çit ve parmaklık­lar genellikle görüşü engeller. Aynı şekil­de çekeceğiniz fotoğrafların genel hava­sını bozmaları da kaçınılmaz bir sonuç­tur.

Bu sorunu tamamen ortadan kaldıra­mazsınız. Ancak çit ve parmaklıkların fotoğraf üzerindeki etkisini azaltmanız
mümkün. Bunu nasıl yapacağınız anla­mak için bir kibrit çöpüyle küçük bir de­ney yapabilirsiniz. Kibriti hemen objek­tifin önüne tutun. Vizörden baktığınızda kibritin neredeyse hiç görünmediğini fark edeceksiniz. Bunun nedeni, nesne­lerden yansıyan çok sayıdaki ışının fo­toğraf makinesi tarafından özümsenme-sidir. Mercek, aynı bir büyüteç gibi bu ışınları tek bir noktaya toplar.

Net alan içinde yer almayan nesnele­rin ışınları daha az toplanarak fotoğraf­taki ağırlığını yitirirler. Objektifin önün­de duran kibrit genellikle odaklanılan yerden en uzakta kalan cisimdir. Fotoğ­raf makinelerinin çoğunda da en yakın odaklama mesafesi 0,5 m'dir. Bizim hay­van fotoğrafları çekerken ayarlayacağı­mız netlik mesafesi en az 1,5 m olacağın­dan, fotoğrafta çıksa çıksa sadece hafif bir karartı çıkacaktır.

Bu teknikle neredeyse koca tel örgü­ler yok edilebiliyor. Objektifin ön mer­ceği ne kadar büyükse, çevreden o kadar ışık toplayacaktır ve diyaframı ne kadar açarsanız (küçük değere getirirseniz) net alan derinliğiniz de o kadar düşecektir. Diyafram değerini 2,8'e getirip hayvan­dan 1,5 m uzakta durursanız, net alan sadece birkaç santim derinliktedir. O ne­denle netlik ayarını dikkatlice ve gözlere göre yapmalısınız


Parmaklıkların rengi de sonucu etki­leyecektir. Açık renkli veya parlak güneş ışığı altındaki koyu renkli parmaklıkları ortadan kaldırmak neredeyse imkansız hale gelebilir. Fotoğrafta açık renkli şe­ritler oluşur ve fotoğrafı büyüttüğünüz­de bunlar iyice belirginleşir. Bu durum­da elinizden hiçbir şey gelmez.
Flaş ise dikkat edilecek konulardan bir diğeridir. Makinenizin flaşı yapmış olduğunuz bütün ayarları bir anda boşa çıkarabilir. Flaş kullanmanız şartsa hari­ci bir flaş kullanın ve flaşın parmaklılara yandan vurmasını sağlayın. Bu şekilde parmaklıklar fotoğrafta görünmeyecektir.

Parmaklıkların kalın olduğu ve arala­rından çekim yapamayacak kadar yakın durdukları durumlarda taktiği değiştir­melisiniz. Şimdi bir teleobjektif ve bir üçayağa ihtiyacınız olacak. Parmaklılar­dan yaklaşık 10-20 m kadar uzaklasın ve çekerken, parmaklıklardan olabildiğince uzakta duran hayvanları seçin. Bu du­rumda parmaklıklar yine net alanın dı­şında kalacak ve fotoğrafta görünmeyecektir.


2.Cam arkasından çekmek

Birçok hayvanat bahçesi, parmaklıklar yerine cam kafesleri tercih ediyor. Cam kafesler sizi parmaklık derdinden kurtaracak; ancak yeni sorunlarla uğraşmanıza neden olacaktır. Önemli sorunlardan bazıları camlardaki çizikler ve yansı­malardır.

Cama iyice yaklaşmak ge­nellikle yeterli bir çözüm ola­bilir. Ancak işinizi şansa bı­rakmak istemiyorsanız yansı­ma engelleyicisi de kullanabi­lirsiniz. Fotoğraf makinesi aksesuarları satan marketler­de bu tür engelleyicileri bul­manız mümkün. Lastikten oluşan bu ak­sesuarı objektifinizin ön kısmına vidalı­yorsunuz. Ek mercekleri destekleyen makinelere bu tür araçlar kolaylıkla monte edilebiliyor.

Yumuşak yansıma engelleyicilerle ca­ma iyice yaklaşabilirsiniz. Netleme sıra­sında merceğin ön kısmı dönmüyorsa, lastiği cama iyice dayayın. Bu sayede yandan gelecek yansımaları engellemiş olursunuz. Mercek dönüyorsa, motor kilitlenebilir ve makinede arıza meydana gelebilir. Bu nedenle dikkatli olmanızda büyük yarar var. Yansıma engelleyicisini cama dayadığınız durumlarda fotoğraf makinesinin kendi flaşını kullanabilirsi­niz. Ancak cam, ışığın bir miktarını soğuracağından, flaş normal mesafesine ulaşamayacaktır.

3.Kuşları uçarken çekmek

Kuş cennetlerindeki kuşları sadece di­rekler üzerine konduklarında fotoğrafla-mayın. İlginç fotoğraflar, çoğu zaman kuşlar uçarken çekilir. Bu çekimlerde fo­toğraf makinesinin otomatik ayarlarına güvenecek olursanız, karanlık nesneler­den başka bir şey elde edemezsiniz. Par­lak gökyüzü ışık ölçümünü yanıltaca­ğından, ayrıntılar tamamen siyah alanla­ra dönüşecektir.

Böyle bir sorunla karşılaşmamak için almanız gereken başlıca önlem, makine­nin menusunu kullanarak +2 veya +3'lük ışık ölçümü tanımlamak olmalı­dır. Böylece algılayıcı üzerine normal de­ğerin 2-3 kademe üzerinde ışık girişi gerçekleşecektir.

Sonuçları daha da iyileştirmek ister­seniz, çekim sırasında 150 mm'nin üze­rine çıkabilen bir teleobjektif kullanın. Ayrıca ışık ölçüm tekniğini entegral öl­çümden nokta ölçümüne getirin. Nokta ölçümünde fotoğraf karesinin tamamı yerine, sadece ortadaki nokta dikkate alınır ve ışık ayarı o noktaya göre yapılır. Bu özellikten yararlanmak için kuşun da orta noktada olması gerektiğini unut­mayın. Işık ölçümünün alındığı nokta vizörde genellikle küçük bir daireyle ifa­de edilir.

Kusursuz fotoğraflar için flaş da kullanabilirsiniz. Flaşın gücü en az 45 olma­lıdır. Böylece flaşla kuşu alttan biraz da­ha aydınlatabilirsiniz. Flaş kullanımı aşı­rı pozlama ihtiyacınızı azaltacağından, diyafram değerini de biraz yükselecektir. Diyaframı yükseltmek ise, normalde si­lik görünecek bulutların daha da belir­ginleşmesini sağlar. Işık toplayıcı araçlar ile aynı flaşın gücünü 90'a yükseltme olanağınız da var. Böylece 50 m yüksekte uçan bir kuşun kanat altlarını bile aydın­latabilirsiniz.

4. Hareketleri dondurmak

Koşan bir leoparı fotoğraflayabilmek için 1/500-1/1000 saniyelik bir enstanta­ne hızı yeterlidir. Ancak bir kuşun kanat çırpması çok daha hızlıdır. Hareketi dondurabilmek için 1/1000 veya çok da­ha üzerinde bir enstantane hızına ihtiyaç duyarsınız.




Basit özelliklere sahip sade bir dijital fotoğraf makinesi, bu alanda çok şaşırtı­cı bir başarı gösterebilir. Geleneksel fo­toğraf makinelerinde ışık girişi mekanik bir kapak tarafından denetleniyor. Eğer dijital fotoğraf makineniz, ışık girişini kapak yerine algılayıcının sinyallerini keserek denetleyebiliyorsa 1/1000'den çok daha hızlı enstantane değerleri su­nabilecektir.

Yeteri kadar ışığın bu kadar kısa bir çekim süresi içinde algılayıcıya ulaşması için ortamın iyi aydınlatılmış olması ge­rekir. Bu koşullar ister güneşle ister ya­pay ışıkla sağlanmış olsun, ortamın ısısı­nı artıracaktır. Sıcak ortamlarda da, kuş­lar hareket etmeye gönüllü olmayacak­tır.

Bu problemi flaş sayesinde aşabilirsi­niz. Ancak bazı ayrıntıları göz önünde bulundurmalısınız. Stüdyo flaşları ço­ğunlukla 1/125 veya 1/500'lük enstanta­ne değerleriyle uyumlu çalışır. Bulabile­ceğiniz bir ek flaş ise en iyi ihtimalle 1/1000'e ulaşacaktır. Bu durumda flaşla­rın daha hızlı fotoğraf makineleri ile eş­zamanlı çalışmaları da mümkün olmaz. Ek flaş kullanarak hareketi dondurabil­mek için nispeten karanlık ortamları tercih etmelisiniz.

Fotoğraf makinenize flaş gücü yüksek bir TTL flaş bağlarsanız, 1/5000 gibi de­ğerlerle çekim yapabilirsiniz. TTL flaş, kısa mesafelerde çok hızlı olarak gereken ışık doygunluğunu sağlayacak ve fotoğ­raf makinesi tarafından kapatılacaktır. Böylece bir sinek uçuşunu bile yakalaya­bilirsiniz.

5.Hayvan posterleri

Bir hayvan resmini, MS Word ile istedi­ğiniz boyuta getirip bastığınızda, resim kalitesinin önemli oranda düştüğünü göreceksiniz. Bu yüzden baskı işleri için profesyonel grafik yazılımlarını kullan­malısınız. Photoshop, PaintShop Pro, Painter ve Photopaint gibi yazılımlar resimleri büyüttüğünüzde komşu nokta­cıkları birbirlerine göre yeniden hesap­layarak resmi baştan oluşturur. Böylece kutucukların oluşması da engellenebilir.

En iyi baskı, kullanacağınız boyut ve çözünürlüğün ilişkisine bağlıdır. Fotoğ­raf makinesinden gelen JPEG resimler genellikle 72 dpi (2.54 cm başına düşen nokta sayısı) çözünürlüğe sahiptir, tyi bir grafik programıyla çözünürlüğü 300 dpi olarak değiştirecek olursanız, yazı­lım resmi bu değere karşılık gelen boyut­lara küçültecektir. Santimetre başına ne kadar çok nokta düşerse, görüntü de o kadar kaliteli olur. Tabii santimetre başı­na düşen nokta sayısını artırabilmek için resmin boyutları küçültülecektir. Mü­rekkep püskürtmeli yazıcılar her ne ka­dar 1200 dpi çözünürlük sunsalar da, baskı için 300 dpi uygun bir çözünür­lüktür.

Poster oluşturmak için resmi büyüt­mek gerekir. Grafik programlarını kulla­narak standart bir A3 yazıcıdan çıkış ala­bilirsiniz. Ancak posterin daha da büyük olmasını istiyorsanız, bu tip bir yazıcıyı kullanmanız mümkün olmayacaktır. Amacınıza ulaşmak için farklı yöntemle­re başvurmalısınız.

6.Parçalı poster basımı

CorelDraw  gibi  vektör  tabanlı   çizim programları, posterleri birden çok sayfa ya bölme imkanı sunar. Bu yöntemle posteriniz otomatik olarak alanlara bö­lünür. Bölümleri daha sonra birbirine yapıştırarak büyük bir resim elde edersi­niz.

Öncellikle CorelDraw'da sayfa boyu­tunu ayarlamalısınız. Page Setup menü-sünden büyük bir sayfa tipi seçin. Sayfa boyutunu Gustom Size olarak tanımlaya­bilir, ardından da 40 m'ye varan boyutlar ayarlayabilirsiniz. Şimdi Import File bö­lümünden sayfaya fotoğrafınızı yükleye­bilir ve istediğiniz boyuta getirebilirsi­niz. File menusunu kullanarak Printse-çeneğini açın ve baskı türü olarak Tile işlemini seçin. Print Preview menüsün-den posterin nasıl bölüneceğini görebi­lirsiniz. Bölünen her parçanın kenarla­rında, birleştirme sırasında kullanacağı­nız taşma payları ayrılır. Bir parçayı di­ğerine yapıştırırken bu taşma payların­dan yararlanacaksınız.

Bölünmüş alanlardan birine tıkladığınızda, o sayfayı yazdırabilirsiniz. Böy­lece hatalı çıkışların gerçekleştiği sayfa­ları yeniden basma şansınız da olacaktır.

7.Büyük poster çıkışı

Eğer posterinizi parça parça basmak ye­rine tek parça halinde oluşturmak ister­seniz, kopyalama merkezlerindeki bü­yük baskı makinelerine (plotter) başvur­manız gerekiyor. 1,5 metre eninde çıkış verebilen bu yazıcılar, baskı maliyetinizi de büyük oranda artıracaktır. Bu yüzden çıkış alırken renklerin nasıl göründüğü­ne büyük özen göstermelisiniz.

Bu işlem Photoshop ile çok iyi şekilde yapılabiliyor. Ancak her şeyden önce ek­ranınızın renk ısısını 6500 Kelvin'e ayar­layın. Monitörün böyle bir ayarı yoksa, renkler maviye dönük ve donuk çıkacak­tır. Baskı sonuçları da sarımtırak görü­nür.
Baskı makinesinin renklerini kontrol etmek için plotter'ın ICC profillerine ve kağıt türünün özelliklerine sahip olmalı­sınız. Bu dosyaları daha sonra VVindows XP veya 2000 altındaki "system32\spo-ol\drivers" klasörüne kopyalayın. VVin­dovvs 98'de bu klasör "system" dizinin-dedir. Bu renk profillerini Photoshop'ta Image I Mode menüsü altında bulunan Convert to profile seçeneği ile yükleye­ceksiniz. Böylece resmin yazıcıdan aldı­ğınız ICC profiline uygun hale getiril­mesini sağlayabilirsiniz.
Bu işlem nedeniyle renklerde sapmalar meydana gelebilir; ancak bunlar aslında plotter'ın renk özelliklerinin yansımasıdır. Yeşil ve siyah tonlar sapmanın en çok gerçekleşeceği renklerdir.

Bir sonraki adımda ayar menülerini kullanarak parlak­lık ve kontrast özelliklerini uy­gun hale getirmelisiniz. Böyle­ce renk tonlarının da isteğinize göre oluşmasını sağlayabilirsi­niz. Tüm bu işlemlerden sonra resmi istediğiniz boyuta getirin ve TIFF dosyası olarak kayde­din. Çıkış alacağınız yerde pos­teri birebir boyutlarda basma­larını ve üzerinde çalıştığınız ICC profilini kullanmalarını hatırlatmayı da ihmal etme­yin. Aksi halde tüm ça­balarınız boşa gidecek ve renk­ler poster üzerinde istediğiniz gibi görünmeyecektir.


8.Hayvan fotoğrafçılığı Özel İpucu

Klasik manzara fotoğrafçılığında dik­kat edilen kuralların hepsi hayvan fo­toğrafçılığında da geçerli: Hayvanları düzgün bir açıdan ve doğru bir ışık ile fotoğraflamak için kendinize uygun bir yer bulmalısınız. Zum ayarları kullan­manız gerekeceğinden ve resimlerin net çıkmama ihtimali yüksek olduğun­dan, bir üçayak kullanmanız kaçınılmaz olacak. Eğer hayvanları tek tek fotoğ­raflamak istiyorsanız, objektifin tüm gücünü kullanabilmek için diyaframı sonuna kadar açmalısınız. Ayrıca şu noktalara da dikkat etmelisiniz:

1. Hayvanlara mümkün olduğunca yaklaşabilmeniz için onların davranışlarını öğrenmeye çalışın.
2. Bulunduğunuz nokta rüzgarın karşıt yönünde ve kuytu biryerde olmalı.
3. Fotoğraf çekiminizde aydınlatma kullanın ki, hayvanlar kendi gölgelerinde durmasınlar.
4. Hayvan   fotoğrafları çekme denemelerinizi gerçekleştirebileceğiniz en güzel   yerler,   hayvanat   bahçeleridir. Buralarda onların tüm davranışlarını ve en   ilginç   yönlerini   keşfedebilirsiniz

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YORUMLARINIZ BİZİM İÇİN ÖNEMLİDİR..TEŞEKKÜR EDERİZ..