Bir filin haşmetli görüntüsünü, çekeceğiniz fotoğraflara da
aynen yansıtmalısınız. Eğer fili, karşılaştırmaya imkan verecek nesnelerden
ayrı olarak çekerseniz, fotoğrafa bakan kişi boyutları hakkında fikir sahibi
olamaz. Bu yüzden çekimi yaparken kareye farklı nesneleri de dahil etmeniz
gerekli. Bu nesne yolun üzerine sarkmış bir dal ya da güzel bir çiçek olabilir.
Fili kareye alırken farklı nesneleri de kadraja katarsanız, hem fotoğrafınız
ifade kazanacak hem de hacimsel bir derinlik ortaya çıkacaktır.
Ne yazık ki her nesne karşılaştırma yapmak için uygun
değildir. Hayvanların ağıllarında bulunan iri kaya kütleleri beynimiz
tarafından ağaçtan sarkan daldan farklı algılanır. Bir ağacın dal kalınlığı
ve yaprakları iyi bir boyut bilgisi verir; fakat küçük çakıllar bile kaya
kütlesine benzer bir şekil alabildiğinden kayanın boyutu hakkında herhangi
bir fikir uyandırmaz. Kayanın gerçek ebatları, ancak kaya yüzeyinin dokusu
belirgin biçimde görülebiliyorsa anlaşılabilir. Boyut karşılaştırması
yapabilmek, fotoğrafa dahil edilen ayrıntı miktarı arttığında daha da
kolaylaşacaktır.
Bitki fotoğraflarında objektifin büyütme ayarlarıyla
oynayarak çalışmak mümkün. Net alan derinliği iyice azalacağından, bitkinin
çevresindeki nesneler flu çıkacaktır. Taşlar ve benzeri cisimlerde ise durum
oldukça farklı. Bu tip çekimlerde zum oranım asgaride tutmalı ve diyafram
değerini arttırmalısınız. Böylece net alan derinliği de artacak ve fotoğrafta
çok daha fazla nesne net olarak görülecektir.
1.Parmaklıkları yok etmek
Hayvanat bahçelerinde çit ve parmaklıklar genellikle görüşü
engeller. Aynı şekilde çekeceğiniz fotoğrafların genel havasını bozmaları da
kaçınılmaz bir sonuçtur.
Bu sorunu tamamen ortadan kaldıramazsınız. Ancak çit ve parmaklıkların
fotoğraf üzerindeki etkisini azaltmanız
mümkün. Bunu nasıl yapacağınız anlamak için bir kibrit
çöpüyle küçük bir deney yapabilirsiniz. Kibriti hemen objektifin önüne tutun.
Vizörden baktığınızda kibritin neredeyse hiç görünmediğini fark edeceksiniz.
Bunun nedeni, nesnelerden yansıyan çok sayıdaki ışının fotoğraf makinesi
tarafından özümsenme-sidir. Mercek, aynı bir büyüteç gibi bu ışınları tek bir
noktaya toplar.
Net alan içinde yer almayan nesnelerin ışınları daha az
toplanarak fotoğraftaki ağırlığını yitirirler. Objektifin önünde duran kibrit
genellikle odaklanılan yerden en uzakta kalan cisimdir. Fotoğraf makinelerinin
çoğunda da en yakın odaklama mesafesi 0,5 m'dir. Bizim hayvan fotoğrafları
çekerken ayarlayacağımız netlik mesafesi en az 1,5 m olacağından, fotoğrafta
çıksa çıksa sadece hafif bir karartı çıkacaktır.
Bu teknikle neredeyse koca tel örgüler yok edilebiliyor.
Objektifin ön merceği ne kadar büyükse, çevreden o kadar ışık toplayacaktır ve
diyaframı ne kadar açarsanız (küçük değere getirirseniz) net alan derinliğiniz
de o kadar düşecektir. Diyafram değerini 2,8'e getirip hayvandan 1,5 m uzakta
durursanız, net alan sadece birkaç santim derinliktedir. O nedenle netlik
ayarını dikkatlice ve gözlere göre yapmalısınız
Parmaklıkların rengi de sonucu etkileyecektir. Açık renkli
veya parlak güneş ışığı altındaki koyu renkli parmaklıkları ortadan kaldırmak
neredeyse imkansız hale gelebilir. Fotoğrafta açık renkli şeritler oluşur ve
fotoğrafı büyüttüğünüzde bunlar iyice belirginleşir. Bu durumda elinizden
hiçbir şey gelmez.
Flaş ise dikkat edilecek konulardan bir diğeridir.
Makinenizin flaşı yapmış olduğunuz bütün ayarları bir anda boşa çıkarabilir.
Flaş kullanmanız şartsa harici bir flaş kullanın ve flaşın parmaklılara yandan
vurmasını sağlayın. Bu şekilde parmaklıklar fotoğrafta görünmeyecektir.
Parmaklıkların kalın olduğu ve aralarından çekim
yapamayacak kadar yakın durdukları durumlarda taktiği değiştirmelisiniz. Şimdi
bir teleobjektif ve bir üçayağa ihtiyacınız olacak. Parmaklılardan yaklaşık
10-20 m kadar uzaklasın ve çekerken, parmaklıklardan olabildiğince uzakta duran
hayvanları seçin. Bu durumda parmaklıklar yine net alanın dışında kalacak ve
fotoğrafta görünmeyecektir.
2.Cam arkasından çekmek
Birçok hayvanat bahçesi, parmaklıklar yerine cam kafesleri
tercih ediyor. Cam kafesler sizi parmaklık derdinden kurtaracak; ancak yeni
sorunlarla uğraşmanıza neden olacaktır. Önemli sorunlardan bazıları camlardaki
çizikler ve yansımalardır.
Cama iyice yaklaşmak genellikle yeterli bir çözüm olabilir.
Ancak işinizi şansa bırakmak istemiyorsanız yansıma engelleyicisi de
kullanabilirsiniz. Fotoğraf makinesi aksesuarları satan marketlerde bu tür
engelleyicileri bulmanız mümkün. Lastikten oluşan bu aksesuarı objektifinizin
ön kısmına vidalıyorsunuz. Ek mercekleri destekleyen makinelere bu tür araçlar
kolaylıkla monte edilebiliyor.
Yumuşak yansıma engelleyicilerle cama iyice
yaklaşabilirsiniz. Netleme sırasında merceğin ön kısmı dönmüyorsa, lastiği
cama iyice dayayın. Bu sayede yandan gelecek yansımaları engellemiş olursunuz.
Mercek dönüyorsa, motor kilitlenebilir ve makinede arıza meydana gelebilir. Bu
nedenle dikkatli olmanızda büyük yarar var. Yansıma engelleyicisini cama
dayadığınız durumlarda fotoğraf makinesinin kendi flaşını kullanabilirsiniz.
Ancak cam, ışığın bir miktarını soğuracağından, flaş normal mesafesine
ulaşamayacaktır.
3.Kuşları uçarken çekmek
Kuş cennetlerindeki kuşları sadece direkler üzerine
konduklarında fotoğrafla-mayın. İlginç fotoğraflar, çoğu zaman kuşlar uçarken
çekilir. Bu çekimlerde fotoğraf makinesinin otomatik ayarlarına güvenecek
olursanız, karanlık nesnelerden başka bir şey elde edemezsiniz. Parlak
gökyüzü ışık ölçümünü yanıltacağından, ayrıntılar tamamen siyah alanlara
dönüşecektir.
Böyle bir sorunla karşılaşmamak için almanız gereken başlıca
önlem, makinenin menusunu kullanarak +2 veya +3'lük ışık ölçümü tanımlamak
olmalıdır. Böylece algılayıcı üzerine normal değerin 2-3 kademe üzerinde ışık
girişi gerçekleşecektir.
Sonuçları daha da iyileştirmek isterseniz, çekim sırasında
150 mm'nin üzerine çıkabilen bir teleobjektif kullanın. Ayrıca ışık ölçüm
tekniğini entegral ölçümden nokta ölçümüne getirin. Nokta ölçümünde fotoğraf
karesinin tamamı yerine, sadece ortadaki nokta dikkate alınır ve ışık ayarı o
noktaya göre yapılır. Bu özellikten yararlanmak için kuşun da orta noktada
olması gerektiğini unutmayın. Işık ölçümünün alındığı nokta vizörde genellikle
küçük bir daireyle ifade edilir.
Kusursuz fotoğraflar için flaş da kullanabilirsiniz. Flaşın
gücü en az 45 olmalıdır. Böylece flaşla kuşu alttan biraz daha
aydınlatabilirsiniz. Flaş kullanımı aşırı pozlama ihtiyacınızı azaltacağından,
diyafram değerini de biraz yükselecektir. Diyaframı yükseltmek ise, normalde silik
görünecek bulutların daha da belirginleşmesini sağlar. Işık toplayıcı araçlar
ile aynı flaşın gücünü 90'a yükseltme olanağınız da var. Böylece 50 m yüksekte
uçan bir kuşun kanat altlarını bile aydınlatabilirsiniz.
4. Hareketleri dondurmak
Koşan bir leoparı fotoğraflayabilmek için 1/500-1/1000
saniyelik bir enstantane hızı yeterlidir. Ancak bir kuşun kanat çırpması çok
daha hızlıdır. Hareketi dondurabilmek için 1/1000 veya çok daha üzerinde bir
enstantane hızına ihtiyaç duyarsınız.
Basit özelliklere sahip sade bir dijital fotoğraf makinesi,
bu alanda çok şaşırtıcı bir başarı gösterebilir. Geleneksel fotoğraf
makinelerinde ışık girişi mekanik bir kapak tarafından denetleniyor. Eğer
dijital fotoğraf makineniz, ışık girişini kapak yerine algılayıcının
sinyallerini keserek denetleyebiliyorsa 1/1000'den çok daha hızlı enstantane
değerleri sunabilecektir.
Yeteri kadar ışığın bu kadar kısa bir çekim süresi içinde
algılayıcıya ulaşması için ortamın iyi aydınlatılmış olması gerekir. Bu koşullar
ister güneşle ister yapay ışıkla sağlanmış olsun, ortamın ısısını
artıracaktır. Sıcak ortamlarda da, kuşlar hareket etmeye gönüllü olmayacaktır.
Bu problemi flaş sayesinde aşabilirsiniz. Ancak bazı
ayrıntıları göz önünde bulundurmalısınız. Stüdyo flaşları çoğunlukla 1/125
veya 1/500'lük enstantane değerleriyle uyumlu çalışır. Bulabileceğiniz bir ek
flaş ise en iyi ihtimalle 1/1000'e ulaşacaktır. Bu durumda flaşların daha
hızlı fotoğraf makineleri ile eşzamanlı çalışmaları da mümkün olmaz. Ek flaş
kullanarak hareketi dondurabilmek için nispeten karanlık ortamları tercih
etmelisiniz.
Fotoğraf makinenize flaş gücü yüksek bir TTL flaş
bağlarsanız, 1/5000 gibi değerlerle çekim yapabilirsiniz. TTL flaş, kısa
mesafelerde çok hızlı olarak gereken ışık doygunluğunu sağlayacak ve fotoğraf
makinesi tarafından kapatılacaktır. Böylece bir sinek uçuşunu bile yakalayabilirsiniz.
5.Hayvan posterleri
Bir hayvan
resmini, MS Word ile istediğiniz boyuta getirip bastığınızda, resim
kalitesinin önemli oranda düştüğünü göreceksiniz. Bu yüzden baskı işleri için
profesyonel grafik yazılımlarını kullanmalısınız. Photoshop, PaintShop Pro,
Painter ve Photopaint gibi yazılımlar resimleri büyüttüğünüzde komşu noktacıkları
birbirlerine göre yeniden hesaplayarak resmi baştan oluşturur. Böylece
kutucukların oluşması da engellenebilir.
En iyi
baskı, kullanacağınız boyut ve çözünürlüğün ilişkisine bağlıdır. Fotoğraf
makinesinden gelen JPEG resimler genellikle 72 dpi (2.54 cm başına düşen nokta
sayısı) çözünürlüğe sahiptir, tyi bir grafik programıyla çözünürlüğü 300 dpi
olarak değiştirecek olursanız, yazılım resmi bu değere karşılık gelen boyutlara
küçültecektir. Santimetre başına ne kadar çok nokta düşerse, görüntü de o kadar
kaliteli olur. Tabii santimetre başına düşen nokta sayısını artırabilmek için
resmin boyutları küçültülecektir. Mürekkep püskürtmeli yazıcılar her ne kadar
1200 dpi çözünürlük sunsalar da, baskı için 300 dpi uygun bir çözünürlüktür.
Poster
oluşturmak için resmi büyütmek gerekir. Grafik programlarını kullanarak
standart bir A3 yazıcıdan çıkış alabilirsiniz. Ancak posterin daha da büyük
olmasını istiyorsanız, bu tip bir yazıcıyı kullanmanız mümkün olmayacaktır.
Amacınıza ulaşmak için farklı yöntemlere başvurmalısınız.
6.Parçalı poster basımı
CorelDraw gibi
vektör tabanlı çizim programları, posterleri birden çok
sayfa ya bölme imkanı sunar. Bu yöntemle posteriniz otomatik olarak alanlara bölünür.
Bölümleri daha sonra birbirine yapıştırarak büyük bir resim elde edersiniz.
Öncellikle
CorelDraw'da sayfa boyutunu ayarlamalısınız. Page Setup menü-sünden büyük bir
sayfa tipi seçin. Sayfa boyutunu Gustom Size olarak tanımlayabilir, ardından
da 40 m'ye varan boyutlar ayarlayabilirsiniz. Şimdi Import File bölümünden
sayfaya fotoğrafınızı yükleyebilir ve istediğiniz boyuta getirebilirsiniz.
File menusunu kullanarak Printse-çeneğini açın ve baskı türü olarak Tile
işlemini seçin. Print Preview menüsün-den posterin nasıl bölüneceğini görebilirsiniz.
Bölünen her parçanın kenarlarında, birleştirme sırasında kullanacağınız taşma
payları ayrılır. Bir parçayı diğerine yapıştırırken bu taşma paylarından
yararlanacaksınız.
Bölünmüş
alanlardan birine tıkladığınızda, o sayfayı yazdırabilirsiniz. Böylece hatalı
çıkışların gerçekleştiği sayfaları yeniden basma şansınız da olacaktır.
7.Büyük poster çıkışı
Eğer
posterinizi parça parça basmak yerine tek parça halinde oluşturmak isterseniz,
kopyalama merkezlerindeki büyük baskı makinelerine (plotter) başvurmanız
gerekiyor. 1,5 metre eninde çıkış verebilen bu yazıcılar, baskı maliyetinizi de
büyük oranda artıracaktır. Bu yüzden çıkış alırken renklerin nasıl göründüğüne
büyük özen göstermelisiniz.
Bu işlem
Photoshop ile çok iyi şekilde yapılabiliyor. Ancak her şeyden önce ekranınızın
renk ısısını 6500 Kelvin'e ayarlayın. Monitörün böyle bir ayarı yoksa, renkler
maviye dönük ve donuk çıkacaktır. Baskı sonuçları da sarımtırak görünür.
Baskı
makinesinin renklerini kontrol etmek için plotter'ın ICC profillerine ve kağıt
türünün özelliklerine sahip olmalısınız. Bu dosyaları daha sonra VVindows XP
veya 2000 altındaki "system32\spo-ol\drivers" klasörüne kopyalayın.
VVindovvs 98'de bu klasör "system" dizinin-dedir. Bu renk
profillerini Photoshop'ta Image I Mode menüsü altında bulunan Convert to
profile seçeneği ile yükleyeceksiniz. Böylece resmin yazıcıdan aldığınız ICC
profiline uygun hale getirilmesini sağlayabilirsiniz.
Bu işlem
nedeniyle renklerde sapmalar meydana gelebilir; ancak bunlar aslında plotter'ın
renk özelliklerinin yansımasıdır. Yeşil ve siyah tonlar sapmanın en çok
gerçekleşeceği renklerdir.
Bir sonraki
adımda ayar menülerini kullanarak parlaklık ve kontrast özelliklerini uygun
hale getirmelisiniz. Böylece renk tonlarının da isteğinize göre oluşmasını
sağlayabilirsiniz. Tüm bu işlemlerden sonra resmi istediğiniz boyuta getirin
ve TIFF dosyası olarak kaydedin. Çıkış alacağınız yerde posteri birebir
boyutlarda basmalarını ve üzerinde çalıştığınız ICC profilini kullanmalarını
hatırlatmayı da ihmal etmeyin. Aksi halde tüm çabalarınız boşa gidecek ve
renkler poster üzerinde istediğiniz gibi görünmeyecektir.
8.Hayvan fotoğrafçılığı
Özel İpucu
Klasik manzara fotoğrafçılığında dikkat edilen kuralların
hepsi hayvan fotoğrafçılığında da geçerli: Hayvanları düzgün bir açıdan ve
doğru bir ışık ile fotoğraflamak için kendinize uygun bir yer bulmalısınız. Zum
ayarları kullanmanız gerekeceğinden ve resimlerin net çıkmama ihtimali yüksek
olduğundan, bir üçayak kullanmanız kaçınılmaz olacak. Eğer hayvanları tek tek
fotoğraflamak istiyorsanız, objektifin tüm gücünü kullanabilmek için diyaframı
sonuna kadar açmalısınız. Ayrıca şu noktalara da dikkat etmelisiniz:
1. Hayvanlara mümkün olduğunca yaklaşabilmeniz için onların
davranışlarını öğrenmeye çalışın.
2. Bulunduğunuz nokta rüzgarın karşıt yönünde ve kuytu
biryerde olmalı.
3. Fotoğraf çekiminizde aydınlatma kullanın ki, hayvanlar
kendi gölgelerinde durmasınlar.
4. Hayvan
fotoğrafları çekme denemelerinizi gerçekleştirebileceğiniz en güzel yerler,
hayvanat bahçeleridir. Buralarda
onların tüm davranışlarını ve en
ilginç yönlerini keşfedebilirsiniz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
YORUMLARINIZ BİZİM İÇİN ÖNEMLİDİR..TEŞEKKÜR EDERİZ..