DİJİTAL FOTOĞRAFÇILIK


DİJİTAL FOTOĞRAF :

 Film dışında geleneksel fotoğrafın bildiğimiz tüm yöntem ve araçlarını kullanan, görüntünün doğrudan dijital bir fotoğraf makinesi ya da profesyonel fotoğraf makinelerinin film arkalıkları yerine monte edilen dijital arkalık yoluyla görüntüyü kaydetme yöntemidir. Kaydedilen görüntü bilgisayarda işlenerek, renk dönüşümü yapılır ve baskıya hazır hale getirilir.

 Dijital fotoğrafın temelleri 1970’li yılların sonlarında Amerikan Uzay Araştırma Merkezi “NASA”nın öncülüğünde atıldı.Uzaya yollanan astronotların çektikleri filmlerin geri getirilme aşamasında uzay ortamından ve radyasyondan dolayı bozulması nedeniyle istenilen sonuçlar alınamamıştır.

Bunu üzerine NASA Fotoğraf Firmalarından da yardım alarak çok büyük bir araştırma başlatmıştır. Araştırmanın amacı film kullanmadan uzayda çekilen fotoğrafları bilgisayar verisi olarak elde etmek, bu verileri filme yazan bir aparat imal ederek, Agrandizör veya dublikeyle fotoğraf kağıdına basmaktı. Cymbolic Science firmasının da yardımıyla ilk film Writer imal edildi, bu sayede fotoğraf dijitalle tanıştı.Fakat bu teknolojinin o yıllarda tüm dünyaya yayılması fotoğrafın tamamıyla dijitale dönüşmesi mümkün değildi. Bu işlemi gerçekleştiren bilgisayarların her biri bir oda büyüklüğünde ve maliyetler astronomik düzeyde idi.

Bilgisayar teknolojisinin son yıllarda inanılmaz bir hızla gelişmesi ve bilgisayarların gün geçtikçe ucuzlaması sayesinde fotoğraf teknolojisi de kendine yeni bir yol buldu. Scannerlerin gelişmesi ve ucuz maliyetli dijital kameraların üretilmesiyle görüntüler bilgisayar ortamına alındı ve bu bilgisayar ortamına alınan belgeleri fotoğraf kağıdına lazer aracılığıyla basabilen foto-printerlar imal edilmeye başlandı. İşte bu noktada dijital fotoğraf tam anlamıyla amacına ulaştı.

DİJİTAL FOTOĞRAFI OLUŞTURAN ELEMANLAR :

1. DİJİTAL FOTOĞRAF MAKİNELERİ:

Fotoğraf artık alışılagelmiş fotoğraf makinesi, film, değişik filtreler vb.çekim ekipmanının taşınarak çekilmesi halinden çıkıp yavaş yavaş sayısal fotoğrafa,yani dijital fotoğraf makineleri ve bilgisayar ikilisine yenik düşmek üzere diyebiliriz.

19. Yüzyıl başlarında Niepce tarafından bulunan fotoğraf, günümüzde gerek emülsiyon yapısı olarak, gerekse makine objektif ikilisi olarak neredeyse mükemmele yakın hale gelmesine rağmen, belki de gelişiminin çok az bir kısmını tamamlayan dijital fotoğrafa yenik düşüyor.

Yeni bir ürün her zaman seneler süren ARGE çalışmaları sonunda, tıpkı film ve fotoğraf makinesinde olduğu gibi oturur. Günümüzde aldığımız bir bilgisayar nerede ise alındığı anda eskimiş oluyor. Bu sebeple dijital makineler şu anda aynı sorunla karşı karşıya görünmektedir.

 (a)  Neden Dijital Fotoğraf? :

 Dijital fotoğraf sayesinde, fotoğrafta kullanılan nikel, gümüş tuzları vb.gibi tehlikeli birçok kimyasaldan uzaklaşmış olmaktayız. Dijital fotoğraf sayesinde oluşturulan fotoğraf kimyasal fotoğrafa göre çok kısa zamanda oluşturulduğundan tüm dünyada özellikle spor muhabirleri dijital fotoğrafa yönelmiş ve dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar 1-2 saatte ne kuryeye ne uçağa ne de buna benzer şeylere ihtiyaç duymadan fotoğraflarını merkezlerine ulaştırmaktadırlar. Dijital fotoğraf emlak ofislerinde müşteriye direkt bilgisayar üzerinde mekan tanıtmak amacıyla da kullanılmaktadır. Bu şekilde müşteri mekanla ilgili daha çok bilgi almaktadır. Yine sigorta şirketleri de bu tür fotoğrafa yönelerek eksperlerden hasarlarla ilgili bilgiye anında ulaşıp müşterilerine daha iyi hizmet vermektedirler .Devlet Güvenlik Teşkilatlarında da bu sisteme geçilmeye başlanmaktadır. Bunun sebebi ise suçlulara anında ve hızlı bir şekilde ulaşmak, kağıt arşivlerini CD’lere aktarmak ve işlem hızlılığına geçmektir.

Yazılı basının dijital fotoğrafa yönelmesinin diğer bir sebebi de fotoğrafların sayfa tasarımcılarına hazır halde ulaştırılmasıdır. RGB olarak çekilen görüntünün sadece CMYK’ya dönüştürülmesiyle fotoğraf sayfa düzenleme programlarında kullanılabilecek hale gelmektedir.

 (b) Dijital Fotoğrafın Gelişimi :

Özel üretilmiş dana jölesinin içinde homojen bir biçimde bulunan grenlerin,Asetat taban üzerindeki neredeyse 200 yıllık serüveni ve bu serüvene son veren CCD (charge-coupled device), CCD’ye bağlı çalışan dijital kameralar 1980 yılları civarında bize ulaştı.

Bilinen tüm film üreticileri hızla bu yeniliğe ayak uydurup kendi bünyelerinde ARGE’ler oluşturmaya başladı.Agfa, Fuji, Kodak, Poloraid bu üreticilerin bir kısmıdır.

Tüm makine film üreticilerinin dijital kameralara hızla yakınlık gösterip onu geliştirmeye çalışması sonucu dünya üzerinde hiçte küçümsenemeyecek miktarlarda dijital kamera satışı gerçekleştirildi.Buna bağlı olarak amatörlerin ucuz dijital kameralara rağbeti sonucu dijital kameralara üreticiler daha çok yatırım ayırdı.Tabi ki bu yatırımlar oldukça fazla kamera satışına rağmen, kameraların fiyatlarını oldukça arttırıyordu.Bu sebeple dijital kamera üretimi iki ayrı koldan yapılmıştır.Bunlardan birincisinde pahalı makineler ve profesyonel kullanıcı düşünülmüş, bu esnada varılan sonuçlarla ucuz ve amatöre dayalı makineler üretilmiştir.

(c) Dijital Fotoğraf Makinesi Çeşitleri :

Otoritelerin bazıları dijital fotoğraf makinelerinin çözünürlüklerine ve fiyatlarına göre sınıflandırırken, bazıları da amatör ve profesyonel daha genel bir sınıflandırma yapmaktadır.Oysa amatör kabul edilen dijital fotoğraf makineleri ile profesyonel işler yapılabilmektedir.Dolayısıyla dijital fotoğraf makineleri şu an itibarıyla en genel anlamda sınıflandırmanın şu şekilde daha doğru olduğunu düşünüyorum.


 I. Her Şeyi İçinde Barındıran Kullanımı Kolay Dijital Fotoğraf Makineleri  Her şeyi otomatik olan ve sabit objektifli takriben 300.000-800.000 piksellik BASİT modeller 800.000-2 milyon piksellik, yakın çekim ve uzak çekimlere kısmen elverişli ORTA seviyeli modeller 2-3 milyon piksellik, manuel bir çok ayarlama imkanı sunan, objektifi basit ve orta modellere göre daha gelişmiş ve bazılarına ilave edilmiş geniş açı yakın çekim ve uzak çekim için lens takılabilen, ayrıca kimilerinin SLR olduğu GELİŞMİŞ modeller.

                        II. Objektifi Değiştirilebilen Ve Size Daha Fazla Manuel Ayar Yapma Olanağı Sunan Profesyonel Dijital Fotoğraf Makineleri :

                        1.5-3 milyon piksellik BASİT modeller
                        6 milyon piksellik ORTA SEVİYELİ modeller
                        18 milyon piksellik GELİŞMİŞ modeller

                        III. Sahip Olduğunuz Profesyonel Kameranıza Bağlayarak Makinenizi Dijitale Çeviren Arkalıklar :

                        Orta format bir kameraya bağlanabilen dijital Arkalıklar.
                        Büyük format dijital kamera Arkalıkları ki bunlar ile 85 milyon piksellik fotoğraflar çekebilirsiniz.


(d) Dijital Fotoğraf Makineleri Nasıl Çalışır? :

Biz genellikle dijital fotoğraf makinelerini klasik film yerine elektronik ortama görüntü kayıt eden makineler olarak tanımlarız. Aslında video kameralara olan benzerlikleri klasik fotoğraf makinelerine olan benzerliklerden daha fazladır.İsterseniz ilk önce klasik film kullanan fotoğraf makineleri nasıl çalışır ona bir göz atalım :

Klasik bir fotoğraf makinesi bir ucuna bir objektif takılmış bir karanlık kutudan ibarettir. Bu kutunun üzerine filmin ışık aldığı süreyi kontrol etmek için bir mekanizma (obtüratör), filmin üzerine düşen ışığın şiddetini kontrol etmek için bir başka mekanizma (diyafram) takılmıştır.Deklanşöre bastığımızda obtüratör açılır, kapanır; diyafram ayarladığımız değere gelir ve filmin pozlanması sağlanmış olur.
Dijital fotoğraf makinelerinde ise yine bir objektif ve diyafram sistemi olmasına karşılık görüntü dijital olarak kaydedilir ve depolanır.Dijital kameranın kalbi objektifin arkasındaki CCD denilen çiptir. CCD sözcüğü İngilizce charge coupled device sözcüklerinin baş harflerinin bir araya getirilmesinden oluşmuş bir kısaltmadır. Bu çip pek çok silikon diyottan oluşan ışığa duyarlı bir yarı iletkendir.Işık CCD’ye çarptığında her pikseli ayrı ayrı etkiler, (Piksel: picture element) bu etki elektrik pulslarına dönüşür. Analog dijital dönüştürme işlemi. görüntünün her noktasından gelen analog sinyalleri aydınlık oranlarına göre şiddeti değişen dijital pulslara dönüştürür. CCD’lerin bütün görüntü bilgisini yakalamasına imkan olmadığı için akıllı yazılımlar kaybolmuş detayı hesaplar ve yeniden şekillendirilmiş dijital görüntü, fotoğraf makinesinin hafızasına kayıt edilir. Dijital fotoğrafta CCD çipi, yazılım ve hafıza beraberce analog fotoğraf makinelerindeki filmin yerini alırlar.

(e) CCD Çipi Nedir?

CCD çipi ortalama bir insanın tırnağı büyüklüğündedir.2,5 megapiksellik bir çipin üzerinde 1700x1300 adet ışığa duyarlı diyot bulunur.Bunlar tıpkı bilgisayar monitöründe olduğu gibi kolonlar ve sıralar halinde sıralanmışlardır.Eğer CCD çipinin üzerindeki bütün sensörler üzerlerine düşen ışıktan aynı şekilde etkilenirlerse dijital fotoğraf makineleri sadece siyah-beyaz fotoğraflar çekebilirler. Bütün renklerin görüntülenebilmesi için farklı renkleri yakalayacak sensörler,farklı renkli filtrelerle kaplanmıştır. Tabi ki doğru bir görüntü için aydınlık bilgisine de ihtiyaç var. Bu nedenle ışık, her üç renk(RGB) için 256 ışık yoğunluğu bölümüne ayrılmıştır. Kırmızı, yeşil, mavi veya sarı,magenta, cyan renk gruplarından biriyle çalışan sistemlerden hangisi kullanılırsa kullanılsın bu doğru renklerin elde edilebilmesi için 256x256x256:   16.7milyon renk demektir.Bütün bu bilgiler dijital kameranın hafızası tarafından depolanabilecek dijital sinyallere dönüştürülür.

Dijital fotoğraf makinelerinde esas olarak iki tip CCD kullanılır. Bunlardan ilki televizyon ve video için kullanılan CCD’lerden dijital fotoğraf için geliştirilmiş olanlardır.Bunların en büyük avantajı ışığa duyarlılıklarının fazla oluşudur. Bir başka tür CCD ise özellikle dijital fotoğraf makineleri için geliştirilmiş olan progresif CCD denilenlerdir.Bu tür CCD’lerde görüntü tek bir harekette yakalanıp okunduğu için bu tür çiplerle çok yüksek obtüratör hızlarına ulaşılabilir.

(f) Dijital Fotoğraf Makinesi Alırken Nelere Özen Göstermelisiniz? :

Her şeyden önce fotoğraf makinesi ile neler yapacağınızı çok iyi düşünmelisiniz. Örneğin sadece internet sayfaları yapacaksanız düşük çözünürlüklü ve nispeten ucuz fotoğraf makineleri işinizi görecektir. Eğer fotoğraflarınızdan kart baskıları da yapmayı düşünüyorsanız o zaman yüksek çözünürlüklü makinelere ihtiyacınız olacaktır.

Bir dijital fotoğraf makinesinin kalitesini makinenin kullandığı CCD’nin çözünürlüğü ve çalışma biçimi, makinenin objektiflerinin kalitesi ve makinenin kullandığı yazılım belirler.

Makinenin çözünürlüğü CCD çipindeki ışığa duyarlı noktacıkların sayısıdır; CCD’nin yüzeyindeki yatay ve düşey akslardaki ışığa duyarlı noktacıkların sayısının birbirleri ile çarpımı ile elde edilir.Örneğin çözünürlüğü 1600x1200 piksel olan bir CCD’nin yüzeyinde 1.92 milyon ışığa duyarlı noktacık vardır. Daha çok pikselin daha yüksek çözünülürlük ve daha kaliteli bir görüntü için gerekli olduğu esas olarak doğrudur.Ayrıca küçücük bir alana sıkıştırılmış milyonlarca pikselden az sayıda da olsa düzgün çalışmayanların olabileceğini bunların da görüntünün kalitesini etkileyeceğini unutmamalısınız. Bu nedenle farklı dijital fotoğraf makinelerinin sonuçlarını karşılaştırmadan sadece rakamlara bakarak karar vermek yanıltıcı olabilir.

Ayrıca görüntünün kaydedilmesi esnasında detayı tamamlayan yazılımın da kalite üzerinde etkisi olduğunu da hatırdan çıkartmamalısınız. Bana kalırsa en iyisi sonuçları inceleyin, görüntünün keskinliğini kontrol edin. Eğer mümkünse o fotoğraf makinesi ile çekilmiş bir fotoğrafın baskısını da inceleyin. Fotoğrafı incelerken kullandığınız objektifin kalitesi sonuca en az CCD kadar etkilidir. Fotoğrafın çekildiği objektifin çok önemli olduğunu unutmayın. Kötü bir objektifle iyi sonuçlar almanız, analog fotoğrafta olduğu gibi burada da imkansızdır.  Son olarak satın alacağınız dijital fotoğraf makinesinin görüntü depolama kapasitesini, görüntüyü depoladığınız hafıza kartlarının kolayca değiştirilip değiştirilemeyeceğini kontrol edin.

 2 BİLGİSAYAR :

 Dijital fotoğrafla ilgilenebilmemiz için güçlü bir bilgisayara ihtiyacınız var. Sizi yarı yolda bırakmayacak bir bilgisayar sistemini araştırıp yapacağınız işin boyutuna, miktarına ve diğer şartlarına bakarak alabilirsiniz.
Dijital fotoğraf işlemlerinde kullanacağınız bilgisayar seçimini yaparken sağlam, güvenilir ve hızlı bir bilgisayar sistemi olmasına özen göstermelisiniz.
İşyerleri, ofisler ve ajanslar evlerimizden farklı olarak daha fazla risk taşıyan tozlu ortamlardır. Bunun dışında yapacağınız işte vakit çok önemlidir.Sizden istenen işin en kısa sürede tamamlanarak ilgili birime ulaştırılmasıdır.

Dijital fotoğraf çalışması için;

Önerilen MAC sistemi:

Power Mac G4/400, G4/450, G4/500
En az 128 MB RAM
En az 10 GB Hard Disc
16 MB VRAM
Zip, DVD
17” veya daha büyük monitör

Önerilen PC Özellikleri :

İşlemci : Pentium III 700, 800 veya 850 MHZ
Hafıza : En az 128 MB
Monitör : 17” veya üstü
Ekran Kartı : 3D 32 MB AGP
Hard Disk : En az 10 GB

3. TARAYICI :

Kağıt üzerindeki grafik ve resimleri (renkli ya da siyah-beyaz) bilgisayara aktaran aygıtlardır.Klavye yardımıyla harf ve karakterler bilgisayara aktarılabilir ama resimlerin aktarılması ancak tarayıcılar ile mümkündür.

Taranacak kağıt, üst taraftan alta doğru satır satır ışığa duyarlı elemanlar tarafından taranarak sayısallaştırılır.Bu şekilde taramanın daha iyi yapılması sağlanır.Taranması istenen görüntü üzerinden ışık geçtikten sonra bir mercek aracılığı ile fotoelektrik hücrelerden oluşan bir görüntü algılayıcı üzerine düşürülür.Bu şekilde ışık değeri ölçülerek bu değere göre bir voltaj değeri oluşur.Değişik voltajlı elektrik darbesi üreten bu algılayıcı, daha ışıklı ve daha açık tonlardaki şekilleri yüksek voltajla, koyu şekilleri ise düşük voltaj ile gösterir.Buradaki analog sinyaller, bir analog sayısal dönüştürücü devresi ile sayısallaştırılarak bilgisayara iletilir.

Sinyaller görüntü dosyası olarak bilgisayar ekranında oluşur ve resim dosyası formatında kaydedilir.Bu resim dosyası üzerinde her türlü değişiklik yapılabilir.Tarayıcılar kullanım amaçlarına, çözünürlüklerine, algılayabildikleri renk sayısına ve tarayabildikleri kağıt boyutuna göre çeşitli model ve tipte üretilmişlerdir.Dolayısıyla tarayıcıları çeşitli şekillerde sınıflandırabiliriz.
Kullanım amaçlarına göre sınıflandırırsak:

            1.El Tarayıcıları
            2.Kağıt Beslemeli Tarayıcılar
            3.Masaüstü Tarayıcılar
                       
El tarayıcılarının kullanım yerleri: küçük tarama alanına sahip resimler(logo gibi) veya gazete sütunları (Günlük gazete veya diz üstü bilgisayar ile kütüphanelerde eski gazeteleri bilgisayar ortamına aktarmak amacı ile kullanılır)

Kağıt Beslemeli Tarayıcıların Kullanım Yerleri: Aynı tarama alnına sahip doküman-lardır.
Masaüstü Tarayıcıların Kullanım Yerleri: Çeşitli boyutlarda dökümanlar. El ve kağıt beslemeli tarayıcılara göre daha çok tarama seçeneği vardır.Ancak dezavantaj olarak el ve kağıt beslemeli tarayıcılar gibi taşınmaları kolay değildir.

(a) Tarayıcı Seçerken :

Tarayıcı seçerken dikkate alınması gereken birçok unsur vardır.İstediğiniz tarayıcıyı belirlerken en önemli adım projelerinizin kalitesinin ne düzeyde olmasını istediğinize karar vermektir. Ne tip işler için bu tarayıcıyı kullanacağınız önemlidir.Özellikle son kullanıcıların ürün seçimi yapar-ken aşağıdaki kriterleri göz önüne almaları gerekmektedir.

            *Fiyat/Performans
            *Kullanım amacı
            *Teknik servis desteği
            *Türkçe OCR Yazılım Desteği

(b) Film/Flatbed Tarayıcılar:

 Tarayıcı seçerken önemli noktalardan biri ne tür yüzeyleri tarayacağınızdır.Basılmış fotoğraflar, yazıcı çıktıları,çizimler ve resimler gibi nesneleri taramayı düşünüyorsanız size en uygun olanı bir flatbed tarayıcıdır.Film taramanın avantajı ise daha iyi bir kalite ve orjinale daha yakın bir sonuç elde etmektir. Filmlerden daha iyi bir renk tonu elde edersiniz.Bazı flatbed tarayıcılar özel asetat tarama adaptörleri ile birlikte gelmektedir.Bu sayede orta boylu ve büyük boylu filmlerde iyi sonuçlar elde edilebilir.Fakat 35 mm. filmlerde bu kalite biraz daha düşer.APS filmler ise tarana-maz.Orta ve büyük boy filmlerin yanı sıra 35 mm. ve APS filmleri de tarayabilen film tarayıcılar da mevcuttur.Fakat bunlar oldukça yüksek fiyatlardan satılmaktadır.

( c) Bağlantı:

Bağlantı tarayıcılarda gittikçe daha önemli bir özellik haline gelmeye başlıyor. Bağlantı tipine göre daha hızlı bir iletişim sağlanabilir.Aynı zamanda sistemin kurulumu da bağlantı tipine göre kolaylaşabilir.Hız konusunda SCSI ilk sıradadır. SCSI’yi USB ve Paralel Port bağlantıları takip eder. USB’nin en önemli avantajı ise kurulum kolaylığıdır. Tak ve çalıştır özelliği sayesinde USB kullanan cihazlar sisteme kolayca tanıtabilirler.

(d) Renk Bit Derinliği :

Renk derinliği kavramı tarayıcıların önemli karakteristiklerinden biridir. Piyasada şu an satılmakta olan tarayıcıların renk derinlikleri 24 bit, 30 bit ve 36 bit’tir. Tarama işlemi sonucunda bilgisayara aktardığımız görüntü dosyası sadece ekranda kullanılacaksa 24 bitlik bir tarayıcı işimizi fazlasıyla görür. Renkli dijital fotoğraf kırmızı, yeşil ve mavi filtre ile çekilmiş 3 siyah-beyaz fotoğrafın birleşimidir. 24 bit bilgi 8 bit kırmızı, 8 bit yeşil, 8 bit mavi bilgisinden oluşan toplam 256Rton256Gton256Bton=16.777.216 renk tanımlayabilir. İnsan gözünün 250-300gri ton tanıdığı düşünülürse 24 bit bir tarayıcı yeterli olmaktadır.Bu değerin üzerindeki tarayıcılar doğru seçilmiş bileşenlerle kaliteli resim elde etme amacına yöneliktir.36 bitlik tarayıcılar daha çok profesyonel kullanıcılar tarafından tercih edilmektedir.

(e) Çözünürlük :

Tarayıcıları çözünürlüklerine göre de sınıflandırabiliriz.Tarayıcıların çözünürlük değerleri için iki ölçü vardır.

1.Optik Çözünürlük (Optical Resolution)

2.Yazılım Çözünürlüğü (Maximum Resolution)

Bir inch içerisindeki pixel sayısı (ppi-pixel per inch) görüntünün çözünürlüğünü belirler.Eğer bir görüntü 72 ppi çözünürlüğe sahipse bunun anlamı görüntünün 5184 pixelden oluşmuş olduğudur.(72 pixel en 72 pixel boy=5184). Görüntüyü oluşturan pixel sayısı arttıkça görüntünün çözünürlüğü de artar. Ör.:3x3 inch büyük-lüğünde  72 ppi bir görüntü (9x5184=46656) pixelden oluşurken aynı görüntü 300 ppi’da 9x300x300=810000) pixelden oluşur.Çözünürlük arttıkça görüntünün detayı ve renk kalitesi de artar.Optik çözünürlük tarayıcının donanım olarak çözünürlüğüdür.Yazılım çözünürlüğü ise optik çözünürlüğünün üstündeki çözünürlük değerlerinin yazılım yardımıyla arttırılmasıdır.Optik çözünürlüğü 300x600 olan bir tarayıcı 9600 ppi’lik bir tarama esnasında 300x600 ppi olarak taramayı yapar, yazılım yardımı ile bu çözünürlük değerini 9600 ppi’a çıkarır.Şu an piyasada olan tarayıcıların optik çözünürlükleri 300x600 ppi’dan başlar.Ev kullanıcıları için bu çözünürlük değeri yeterlidir. Çözünürlük değeri ile algılanabilen renk sayısına da bakmamız gerekmektedir.

(f) Hız :

Tarama yaparken ne kadar beklemek istiyorsunuz? Eğer hız sizin için önemliyse tarayıcı alırken bunu göz önüne almalısınız.Film tarayıcılar daha az yüzeye sahip oldukları için flatbed tarayıcılara oranla daha hızlıdır.Düşük fiyatlı flatbed tarayıcılar oldukça yavaş olabilirler.Örneğin,8x10 cm. boyutundaki bir resmi taramak 15 dakikayı bulabilir.Eğer tarayıcınızı yüksek çözünürlükte kullanırsanız tarama hızınız düşer.Hızı etkileyen diğer bir faktör de bağlantı tipidir.

(g) CCD & CIS :

Bir tarayıcının CCD’si resmi yakalayan kısmıdır.Tarayıcının lambası resmin üzerine ışık yollar.Bu ışık yansır ve CCD tarafından elektronik olarak okunur.Bugün birçok tarayıcı CCD
teknolojisini kullanmaktadır. Fakat bazı daha düşük maliyetli teknolojiler de vardır.CIS teknolojisi daha basittir fakat henüz CCD kadar yüksek çözünürlüklere ulaşamamıştır.

(h) Yazıcıya Gönder :

Standart yazıcılar için, yazıcının çözünürlüğünün 1 /4’ü tarama çözünürlüğü için yeterli olmaktadır.bu değerin üzerinde taranan değerler çıktıda fazla bir değişiklik yapmamaktadır.

 4. YAZILIM .

Görüntü işleme yazılımları pazarına  şu anda adını hepimizin bildiği bir program hakim durum-da; Adobe PhotoShop. Tüm profesyonel ihtiyaçlarınızın karşılayabilecek bir yazılım olan PhotoShop’un şu anda bizde CS versiyonu bulunmakta.Tüm fonksiyonlarını öğrenip yazılıma hakim olmak biraz zaman ve sabır isteyen bir iş.

5.DİJİTAL GÖRÜNTÜLERİ KAĞIDA AKTARMANIN YOLLARI :

Dijital fotoğrafla ilgilenmeye başladıktan sonra, renkli görüntülerinizi mutlaka bir ürün olarak görmek isteyeceksiniz. Bir görüntüyü kağıda basmak için siyah/beyaz veya renkli bir yazıcı kullanabilirsiniz. Renkli görüntüler üretmek için kullanılan çıktı cihazları arasında, Mürekkep Püskürtmeli (ink-jet), Isıl balmumu (thermal wax) yazıcılar, boya buharlaşmalı yazıcılar, film çıkış cihazları ve digital foto printerler sayılabilir.

Baskı cihazlarının çözünürlüğü DPI (DOT PER INCH) inch başına vurduğu nokta sayısı ile ölçülür. İyi bir görüntü için, görüntü çözünürlüğü baskı çözünürlüğün 1/4 kadar olmalıdır. Bu oran 1/8’e kadar düşebilir.Örneğin nihai çalışma 300 DPI çözünürlüğe sahip bir printer ile basılacaksa, (300/4) inch başına 75 pixel (PPI) görüntü çözünürlüğü kullanılmalıdır. Daha düşük çözünürlüklerde kalite kaybı, daha yüksek çözünürlüklerde ise gereksiz ve ilave sorunlar yaratacak dosya boyutu artışları gözlenir.

(a) Mürekkep Püskürtmeli Yazıcılar :

Bu yazıcılar bize sessiz, tossuz, kokusuz ve canlı renklerde,temiz ve net çıktılar ver-mekteler. Mürekkep, boyalardan, pigmentlerden ve alkolden oluşan, toksit içermeyen su bazlı bir çözeltidir. Kullanılmış mürekkep kartuşları genelde yeniden doldurulabilir ve böylece kartuşta son damlalara yaklaştıkça alınan düşük mürekkepli çıktıların çöp kovasına atılması haricinde neredeyse hiç kayıp olmaz.

Mürekkep püskürtmeli yazıcıları iki sınıfa ayırıyoruz; “Drop-on-Demand” ve “continuous flow” (“istek halinde damlatma”ve  “devamlı akış” da denilebilir.) olmak üzere.Epson, Hewlett Packard, Canon  v.b. markaların en bilinen modelleri drop-on-demand sınıfındadır. Bu sınıfta bir mürekkep damlacığı ağızlıktan sadece ona ihtiyaç duyulduğunda akıtılır. Diğer sınıf yazıcılarda ise tersine devamlı bir damla akışı oluşturulur  ve mürekkep gerekmediği zamanlarda rezervuara yönlendirilir. Bu tür baskıda yüksek kalite çıktı alınmakla birlikte tahmin edilebileceği gibi maliyet de drop-on-demand yazıcıdan daha fazladır.

Drop-on-demand yazıcılar da kendi aralarında mürekkep damlacıklarının düşürül-mesinin nasıl gerçekleştiğine göre ikiye ayrılırlar; piezo ve termal mürekkep püskürtmeli yazıcılar.

Piezo yazıcı,elektrik akımı uygulandığında genleşen ve büzüşen kristallerle veya başka bir deyişle dakika pompaları gibi çalışır.Termal yazıcı da ise,sıcaklık artışı ile ani bir patlama üzerine
ağızlığın içinde bir gaz baloncuğu oluşur ve baloncuğun genleştiği anda bir damla bırakılır.

İki teknik de çok ufak farklılıklarla gündelik ev eşyalarında da görülebilir. Örneğin, piezo kristalleri sigara ve diğer gaz çakmaklarında kullanılır.Termal metod ise hemen hemen bütün kahve makinelerinde kullanılmaktadır.Çalışma prensibi ise basittir.Su tüpe girer ve tüpün bir ucu su tankına diğer ucu da kahve filtresine bağlı durumdadır.Tüp ısıtıldıkça su buharlaşır ve baloncuklar suyu filtreye doğru yönlenmeye zorlar.Aynı zamanda yerçekimime ters yönde daha fazla su akışını sağlamak için düşük basınç uygulanır. Bu anlatıma neredeyse tamamıyla aynı bir durum mürekkep püskürtmeli yazıcıların ağızlığında oluşur.

(b) Isıl Balmumu Yazıcılar :

Isıl balmumu baskı süresinde sarı, Cyan, Magenta ve Siyah renkli balmumlarıyla kaplı şeritler ısıtılarak kağıda aktarılır. Baskı sürecinden yazıcının kafasından gelen ısı renkli noktaları sayfa üzerine fırınlar. Bu nokta kombinasyonları da renkleri oluşturur.

(c) Boya Buharlaşmalı Yazıcılar :

Isıtılmış bir baskı kafası renkli bir banda değdiğinde buharlaşan ya da gaza dönüşen boyalarla oluşturulan renkler basarak fotoğraf kalitesinde gerçekçi görüntüler basar. Gazla renklen-dirilen mürekkepler, baskı işinin tamamlanması gereken özel ve pahalı bir kağıt tarafından emilir.

(d) Renkli Lazer Yazıcılar :

Renkli lazer teknolojisi, renkli görüntüleri oluşturmak için Sarı, Cyan, Magenta ve Siyah toner renklerini kullanır. Kalite boya buharlaşmalı yazıcılarda olduğu kadar yüksek olmasa da renkli yazıcılar daha hızlı çıkış sunarlar. Tüketim malzemelerinin fiyatı daha düşüktür.

(e) Film Çıkış Cihazları :

Ticari baskıya yönelik bir dijital fotoğraf tasarım projesinin son duraklarından biri film çıkışı cihazıdır.

Analog film yazıcıları, dijital görüntü bilgisini fotoğraf filmi üzerine üç ana renkli RGB katod tüpü ile kaydeder.Bu sınıftaki film yazıcıları genellikle 135 mm film üzerine çıktı verebilir ve özellikle prezentasyon diası hazırlayanlar için çok uygundur. Bunlar ile fotoğrafik çıkış alınabilir ama büyütmeler için orijinal olarak kullanılamaz. Analog film yazıcılarının dışında bir de dijital film yazıcılar bulunmaktadır. Bu gruptaki yazıcılarda dijital görüntü bilgisi lazer veya LED’ler aracılığı ile fotoğrafik filme kaydedilir. Asıl kullanım alanı yüksek kaliteli fotoğrafik görüntülerin bilgisayar ortamında montajlanıp, rötuşlandıktan sonra en az orijinal çekilmiş kadar kaliteli çıkış almaktadır. Bu gruptaki yazıcılar en yüksek kaliteli görüntüleri oluşturabilmesine karşın görüntü bilgi dosyaları da çok büyüktür, bunlar çok iyi ve güçlü bilgisayarlar ile kullanmalısınız.

(f) Digital Foto Printerler :

Büyük ebat dijital fotoğraf baskılarına gelince son üç yılda bu yönde de çok büyük gelişmeler kaydedildi. Dijital foto-printerlar imal edildi. Bu printerlar bilgisayardaki herhangi bir belgeyi dijital verileriyle alır ve bu verilerle, ışık kaynağı olarak üç ayrı renk lazeri (RGB)kullanarak fotoğraf kağıdını pozlar ve RA4 banyoda yıkadıktan sonra fotoğraf elde edilir. Bu sayede fotoğrafta üstün bir netlik ve renk kalitesi sağlanır. Bugün bu sistemi kullanabilmek için fotoğraf bilgisinin  yanı sıra bilgisayar ve elektronik üzerine üreticilerin müşterilerine verdikleri özel eğitim programlarına katıl-mamız gerekmektedir. Bu nedenden dolayı bu sistem henüz Ülkemizde fotoğrafçılar tarafından hak ettiği ilgiyi göremedi. Halbuki baskı yapılan materyalin bu amaçlarla üretilen diğer baskı  mater-yallerinden  (inkjet, termal kağıt)çok daha ucuz olması ve diğer her türlü fotoğraf veya inkjet tipi baskı sistemleriyle mukayese edilmeyecek derecede kaliteli baskılar elde edilmesi sayesinde çok daha karlı ve netice verici bir sistemdir.






2 yorum:

  1. bilgiler için teşekkür ederiz..emeğinize sağlık

    YanıtlaSil
  2. Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

    YanıtlaSil

YORUMLARINIZ BİZİM İÇİN ÖNEMLİDİR..TEŞEKKÜR EDERİZ..