07 Nisan 2013

VESİKALIK VE DÜĞÜN FOTOĞRAFI ÇEKMEK

Portre kavramının sadece vesikalık fotoğrafları temsil ettiğini dü­şünmeyin. Vesikalık ile birlikte topluluk, çocuk ya da hayvan portreleri gibi farklı portre türlerinden bahsetmek mümkün. Üstelik her biri için farklı de­taylara dikkat etmek zorundasınız.



1  Vesikalık çekimi

Vesikalık fotoğraf çekimlerinde temel kurallar asla değişmez. Alt kısımda ilk üç gömlek düğmesi kareye alınır; üstten ise 3-4 parmak kadar boşluk bırakmak ye­terlidir. Saçları ön plana çıkartmak iste­yen bir fotoğrafçı, kareyi göz hizasının biraz üzerinden çekebilir. Standart bir vesikalık fotoğrafta ise çekim göz ya da burun hizasından yapılır. Işık sistemleri ve aydınlatma konularında ayrıntılı bilgi içinse 050'deki "Flaş kullanımı ve yararlı ipuçları" isimli bölüme göz atma­nızı öneririz.
Açık hava çekimlerinde arka planın olabildiğince az renk içermesine ve nes­nelerin uygun uzaklıkta bulunmasına dikkat etmelisiniz. Beş metre uzağınız-daki bir çalı, yeşiller içerisinde fotoğraf çekmeniz için çok uygun bir fon olacak­tır. Yeşil rengin doğru olarak işlenmesi için makinenizin çekim programını oto­matikten, "enstantane / zaman" moduna çevirmelisiniz. Bu ayar birçok dijital ma­kine üzerinde "T" ile simgelenir. Enstan­tane modunu açtığınızda, enstantane değeri belirlediğiniz diyafram değerine göre ayarlanır.
Geleneksel fotoğraf makinelerinin aksine, dijital fotoğraf makinelerinde di­yafram ayarı çoğu zaman objektiften ya­pılamaz. Bunun yerine fotoğraf makine­sinin menülerini kullanmalısınız. 1-1.8 arası diyafram değerleri, portre çekimle­ri için oldukça uygundur; ancak bir çok fotoğraf makinesinde bu değer 2.8'den başlıyor. Küçük diyafram değerlerinde net alan derinliği iyice düşecektir. Örneğin 2.8'de net olarak görebileceğiniz alan, cismin sadece 30 cm gerisidir. Bu kadar dar bir netlik alanında doğru odaklamayı yapmak ise çok önemli. Bu yüzden otomatik netleme özelliğinden yararlanabilirsiniz.
Doğru netliği tutturabilmek için, odaklama yapacağınız nokta burun de­ğil gözler olmalıdır. Çünkü vesikalık fo­toğraflarda dikkat çeken ilk detay göz­lerdir. Birçok fotoğraf makinesinde odaklamayı sabitlemeye yarayan bir dü­zenek bulunur.

2  Siyah-beyaz portreler

Renkli fotoğraf çekimi çok yaygın olsa da, siyah-beyaz portreler hiçbir zaman değerlerini yitirmezler. Bu tür kareler, dikkati sadece fotoğraftaki konuya yönlendirdiğinden çok başarılı sonuçlar ve­riyor. Bazı dijital fotoğraf makineleri siyah-beyaz çekim yapma imkanı sunma-sa da, çoğunda bu özellikten yararlanmanız mümkün.
Dijital fotoğraf makineleri, keskin kontrast farklarım giderme imkanına sahiptir. 400 ASA gibi yüksek bir duyar­lılık değeri seçerseniz, dijital makineler bu işlemi daha da iyi yapacaktır. Eğer makineniz siyah-beyaz çekim yapamıyorsa, son çare olarak renkli fotoğraflarınızı iyi bir grafik işleme yazılımıyla (örneğin PaintShop Pro veya Photos­hop) açın. Mavi ve yeşil renk kanallarını kapatın ve sadece kırmızı renk kanalının açık kalmasını sağlayın. Bu durumda kırmızı renkler farklı gri tonları şeklinde görünecektir. Bu işlemden sonra menü-leri kullanarak kontrast ayarını açmalı ve gri tonları daha belirgin hale getirme­lisiniz.

3  Uğraştıran çocuk portreleri

Çocuklar genellikle çok sabırsızdır. Her şeyi düzenlemenize ve ayarlarınızı kont­rol etmenize fırsat vermezler. İyi bir ço­cuk fotoğrafı, çocukla aynı göz hizasın­dan çekilmelidir. Çocuk yerde emekli yorsa siz de emeklemeli veya oturduğu sandalye ile aynı yükseklikteki bir san­dalyede oturmalısınız. Enstantane ayarı otomatik olmalı, diyafram değeri de yüksek değerlere getirilmelidir. Böylece net alan derinliğiniz neredeyse sonsuza yaklaşacağından, çekim esnasında odak­lama ihtiyacı da duymayacaksınız. Düğ­meye basıp çekmeniz yeterli; vizörden bakmanıza bile gerek yok...
Fotoğraf çekimlerinde, anne ve baba­lar genellikle komik hareketler yaparak çocuğu güldürmeye çalışırlar. Bu yüzden fotoğrafların çoğunda çocukların gözleri yukarılara bakar. Bunu engellemek için ailenin sizin arkanızda kalmasını sağla­yın ve mümkünse sizinle birlikte çömel-melerini isteyin.
Evde gerçekleştirilen portre çekimle­rinde sık yaşanan bir durum da çocuğun yüzünün çok aydınlık, arka plandaki odanın ise çok karanlık çıkmasıdır. Bu­nu bir ya da iki ek flaşla engelleyebilirisi­niz. Flaşlar, fotoğraf makinenizle eşza­manlı olarak çalışacak ve odanın aydın­latılmasından sorumlu olacaktır. Ayrıca bir kağıt mendili ince tabakalara ayırıp bunlardan birisini makinenin flaşına bantla yapıştırın. Bu sayede ışık dengesi­ni sağlayabilirsiniz.

4   Topluluk fotoğrafı

Topluluk fotoğrafları portre çekiminin ileri seviyesini temsil eder. Normal port­re çekimi kurallarının hepsi topluluk çe­kimleri için de geçerlidir. Ancak bu sefer resimler üzerinde rötuş yapmaya gerek yoktur; çünkü yüzler kare içerisinde ve sikalıklarda olduğu gibi büyük ve detaylı görünmeyecektir.
Topluluk resimlerindeki en önemli iki sorun, yerleşim düzeni ve ışıktır. Stüdyolarda kullanılan ışık sistemleri gi­bi donanımlarınız yoksa, çekimlerinizi mutlaka açık havada ve gün ışığında ya­pın. Işığın arkanızdan vurması da yarar­lı olacaktır. Diyafram değeri ayarlanabi-liyorsa, ışık tersten de gelebilir. Böyle du­rumlarda makine tarafından otomatik olarak belirlenen ışık ayarının üç kade­me üzerini kullanmanızı tavsiye ederiz.
Bu düzeltmeyi yapmazsanız ışık ayarı gökyüzüne göre yapılacaktır ve sonuç olarak gökyüzü parlak, kişilerse karanlık görünecektir. Diyaframı 1.5-2 değer ka­dar artırdığınızda yüzler aydınlanacak, gökyüzü ise çok daha parlak çıkacaktır.
Ancak gökyüzünün parlaklı­ğını fotoğraf makineniz oto­matik olarak düzeltecektir. Kişileri bir binanın önünde çekmek zorundaysanız ve ge­rekli ışık koşullarını sağlaya-mıyorsanız, fotoğrafın kalite­sini çekim saatiniz belirleye­cektir. Tepeden vuran öğle güneşi en küçük burunlarda bile gölge oluşturur. Sabah ışığı fazla mavi olduğundan soluk ve soğuk görünecek, akşam güneşi ise kırmızı ton­larının abartılı çıkmasına ne­den olacaktır.
Bu renk tonlarını dijital fotoğraf makinelerinde kolayca düzelte­bilirsiniz. Çekim yapacağınız yerde, fo­toğraf makinenizi beyaz bir kağıt veya levhaya yönlendirin ve beyaz ayarını ya­pın. Bu sayede karedeki çok parlak alan­lar beyaz olarak algılanacak ve renkler ona göre düzeltilecektir. Makineniz gü­neşli ya da kapalı gökyüzü için tanım­lanmış ayarlara sahipse, onları kullana­rak da başarılı sonuçlar elde etmeniz mümkün.
Işığı doğru ayarlamak, iyi bir fotoğraf için tek başına yeterli değildir. Toplulu­ğun yerleşim düzenine de dikkat etmeli­siniz. Eğer insanları kendi hallerine bıra­kacak olursanız, kısa boylular en arkaya düşebilir. Grubu her zaman için yönlen­dirin ve kendi isteklerine göre dizilmele­rine izin vermeyin. Makineyi üçayağa sabitleyip topluluğu yönlendirmek en iyi yöntemdir. Ancak hızlı çekim yapma­nızı gerektiren durumlarda kişileri ön­ceden inceleyerek doğru yerleşim düze­nini belirlemeniz yerinde olacaktır. Kü­çük bir not kağıdına kimin nerede dur­ması gerektiğini yazarak, çekim sırasın­da o düzenin oluşturulmasını hızlandı­rabilirsiniz .
Grubun çok geniş bir alana yayıldığı durumlarda asla geniş açı çekimine baş­vurmayın. Geniş açının kenarlarda ya­rattığı bozulma, hoş olmayan sonuçlan
da beraberinde getirir.
Üçayak kullanımı da topluluk çekim­lerinde önemlidir. 1/30'luk enstantane değeri, bu tür çekimler için yeterli ola­caktır. Bu sayede yüksek diyafram değeri kullanma imkanı bulacak ve ayrıntıları kareye aktarabileceksiniz.
Bir öneri daha... Asla tek kareyle ye­tinmeyin. Topluluktaki kişi sayısı arttık­ça, çekmeniz gereken fotoğraf sayısı da artar. Çünkü birilerinin gözünü kapa­mış, yana bakmış ya da dikkati dağılmış olma ihtimali kişi sayısı çoğaldıkça artar.

5    Hayvan portreleri

Hayvan fotoğraflarını çekmek de, en az çocuk fotoğrafı çekmek kadar zordur ve biraz beceri ister. Örneğin bir köpek, sa­hibinin kamerayla kendisini izlemesin­den pek de hoşlanmayacaktır.
Küçük TFT ekranı çevrilebilir bir di­jital fotoğraf makinesi kullanmak, özel­likle bu gibi durumlarda işinize yaraya­bilir. Fotoğrafı çekerken makineyi köpe­ğin göz hizasında tutup ekrana yukarı­dan bakmak hem işinizi kolaylaştıracak, hem de doğal bir çekim yapmanızı sağ layacaktır.
En iyi sonucu almak içinse çe­kimi gizlice yapmanızda yarar var. Bunun için büyütme özelliği sunan objektifleri kullanmalısı­nız. Böylece köpeğin 10-20 met­re uzağında durarak fotoğraf çekme şansını bulacaksınız. An­cak dijital büyütme özelliğinin sadece bir kandırmaca olduğunu unutmayın. Kullanacağınız diji­tal makine, mutlaka optik zum seçeneğine sahip olmalı. Yüksek kalitede fotoğrafları ancak optik büyütme ile çekebilirsiniz.
Hayvan fotoğraflarında karşı­laşılan bir diğer sorun ise, koyu renkli tüylerin tonlanması ve netliği konusunda yaşanır. Di­yafram değerini 0,3-0,7 oranın­da artırmak, sorunu çözecektir. Yeni nesil dijital fotoğraf maki­nelerinde bu ayar menülerden yapılır ve oldukça uğraştırıcı ola­bilir. Uçan bir kuşun fotoğrafını çekmek istiyorsanız, ışığı en az 3 kademe artırmanız gerekiyor. Aksi halde arka plandaki parlak gökyüzü, ışık ölçümünüzü yanıl­tacaktır.
de etme olanağı verir.
Çerçeve fikri ilginizi çektiyse, Co-rel'in PhotoPaint ya da Autodesk'in Photographic Edges yazılımlarına mut­laka göz atmalısınız. Her iki seçenek de, fotoğrafların üzerine uygulayabileceği­niz birçok hazır çerçeve modeli içeriyor. Kenar rölyefi ve gölge gibi efektler saye­sinde resimlerinize gerçekçi bir 3 boyut izlenimi verebilen yazılımlar, kullanım kolaylığı ile de dikkat çekiyorlar.

6    Fotoğraf çerçeveleri

Çektiğiniz portreleri çerçeve içe­risine yerleştirmek istiyorsanız, bu iş için uygun yazılımlardan birisini kullanmalısınız. Özel grafik işleme yazılımları, çok sa­yıda çerçeve seçeneğine sahip. Farklı desenlerdeki çerçeve tiple­rinin yanı sıra, ahşap ve çam gibi gerçek dokuları kullanan çerçe­veleri tercih etmeniz de müm­kün. Hazır seçeneklerin hiçbirisi sizin için uygun değilse, gerçek bir çerçevenin fotoğrafını çeke­rek resminize ekleyebilirsiniz. Bu durumda grafik işleme ya­zılımınızın katmanlarla çalışmanıza izin vermesi gerekiyor. Yapacağınız iş, iki fo­toğrafı üst üste koymaktan hiç de farklı değil. Araçlar arasında yer alan silgiyi kullanarak çerçevenin orta kısmını (fo­toğrafın geleceği yeri) silmelisiniz. Alt katmanda yer alan fotoğrafınız bu du­rumda ortaya çıkacaktır. Fotoğraf ve çerçeveyi birbirlerinden bağımsız olarak hareket ettirebilir ve büyütebilirsiniz. Tüm bunlar size en uygun görüntüyü elde etme olanağı verir.
Çerçeve fikri ilginizi çektiyse, Co-rel'in PhotoPaint ya da Autodesk'in Photographic Edges yazılımlarına mut­laka göz atmalısınız. Her iki seçenek de, fotoğrafların üzerine uygulayabileceği­niz birçok hazır çerçeve modeli içeriyor. Kenar rölyefi ve gölge gibi efektler saye­sinde resimlerinize gerçekçi bir 3 boyut izlenimi verebilen yazılımlar, kullanım kolaylığı ile de dikkat çekiyorlar.

7 Evlilik fotoğrafları

Dijital fotoğraf makinenizle bir ar­kadaşınızın nikah gününü ölüm­süzleştirmek istiyorsanız, her za­mankinden çok daha dikkatli olmalısınız. Sorunlar gelin ve damadın birlikte çekile­ceği fotoğraflarla başlar, çünkü damat si­yahlar içerisinde, gelin ise bembeyaz bir gelinlikle karşınızda duracaktır. Bu tezat, birçok fotoğraf makinesinin başarı sınır­larını zorlar. Çünkü dijital makineler ay­rıntıları insan gözü gibi algılayamaz. Nes­neler belirli bir ışık değerini aştığınızda tamamen beyaz, altına indiğinizde ise ka­ranlık ve siyah çıkacaktır. Duvaktaki ince işlemeler ya da damadın pantolonundaki ütü izi gibi küçük ayrıntılar, çoğu zaman kaybolup gider.

Bunu engellemek için fotoğraf makinenizin enstantane ve diyafram değerle­rini doğru olarak ayarlamanız gerekli.
Flaşınızı açtığınızda enstantane değe­ri otomatik olarak 1/125'e gelir. Değeri 1/60'a yükseltirseniz algılayıcıya daha fazla ortam ışığı ulaşmasını sağlayabilir­siniz. Çekiminizi parlak güneş ışığı al­tında yapmıyorsanız, ortam ışığı yumu­şak ve saçık olarak fotoğrafa yayılacaktır.
Flaş, hem giysileri belirginleştirir, hem de gelinliği daha güzel gösterir. Bu yüzden mutlu çift güneşin karşısına da dursa, çekimlerinizi flaşla yapabilirsiniz. Flaş kullanmazsanız arka plandaki fon çok fazla parlayacak, çift ise karanlık çı­kacaktır.
iyi bir sonuç elde etmek istiyorsanız, ayarlan önceden denemelisiniz. Karşı nızda hareket etmeden durabilen bir çift varsa, enstantane değerini 1/15'e kadar düşürün. Beyaz ayarı yapmanızda da ya­rar var. Tüm bu ayarlar, gökyüzünün gü­neşli veya kapalı olmasına göre farklılık gösterecektir. Bu yüzden çekime başla­madan önce birkaç deneme ile doğru ayarı yapıp yapmadığınızı kontrol etme­lisiniz.

1    Evlendirme dairesinde

Çiftin evet dediği, yüzüklerin takıldığı ve imzaların atıldığı birkaç dakika, evlilik gününün en önemli anlarıdır. Bu kısa sü­re içinde sayısız çekim yapmak zorunda­sınız. Evlendirme dairesine varmadan önce pilleri değiştirmeli ve bellek kartını­zın tamamen boş olup olmadığını kont­rol etmelisiniz. Bu noktada küçük ve önemli bir hatırlatma yapmakta da yarar var... Hayal kırıklıklarına baştan engel ol­mak için evlendirme dairesindeki görev­lilerle en baştan konuşmanız gerekiyor. Çünkü nikah sırasında fotoğraf çekebil­meniz, bu kişilerin iznine bağlı.
Önemli anları çekerken, ekrandan ışık dağılımını bir kez daha kontrol edin. Ge­rekli düzeltmeleri yaptıktan sonra, her çekimin ardından fotoğrafı kısa süre için TFT ekranda görmenizi sağlayan önizle-me özelliğini de devre dışı bırakmalısınız. Bu sayede makinenin bir sonraki çekim için hazır duruma gelme süresi kısalacak­tır.

Çabuk ve hızlı hareket etmek zorun­da kalsanız bile büyütme özelliğini kul­lanmayı asla unutmayın. Nikah memu­runun çift ile yapacağı konuşmalar, fark­lı pozlar çekmeniz için yeterli zamanı sağlayacaktır. Öncelikle imza sırasında gelin ve damadı ayrı ayrı görüntüleyin. Büyütme ile sadece eli ve kalemi içeren fotoğraflar da çekebilirsiniz. Böylece il­ginç sonuçlar elde etmeniz mümkün olacaktır. İmza anını fotoğraflarken ma­sa hizasını kullanmanız da oldukça önemli.
Takı töreni nispeten daha geniş bir mekanda yapılacağından, fotoğraf ma­kinesinin flaşı yetersiz kalabilir. Bu gibi durumlarda harici bir flaş kullanmanız sorunu çözecektir. Fakat bu flaş, gelin ve damadı tebrik eden insanları rahatsız edecek kadar güçlü de olmamalı.
Fotoğraf makineniz 1 saniyelik çe­kimlere izin veriyorsa, göze çok hoş gö­rünecek fotoğraflara imzanızı atabilirsiniz. Enstantane değerini 1 saniyeye geti­rin ve flaşın üzerini de ince bir kağıt mendil tabakasıyla örtün. Bu sayede fla­şın ulaşabildiği yerler net, geride kalan alanlar ise hareketlilik nedeniyle bulanık çıkacaktır.
Gelin ve damadın ailelerini çekmeyi de sakın unutmayın. Genellikle konuk­lara teşekkür etmek için çiftin yanında duracaklarından, bulunduğunuz nokta­da onları da görebiliyor olacaksınız. Ayak altında dolaşıp rahatsızlık yarat­mak istemiyorsanız, çekimlerinizi zum, yani büyütme özelliğini kullanarak ya­pabilirsiniz. Ancak bu durumda güçlü zum özelliği sunan bir makine kullan­manız gerekecektir.
Fotoğraf makinenizde ışık duyarlılığı 1600 ASA'yı destekliyorsa flaşsız çekim yapmanız da mümkün. Bu durumda tö­renin havasını da bozmamış olacaksınız

2    Evde yapılacak kutlamalar

Eğer nikahın ardından büyük bir düğün yerine küçük bir kutlama yapılacaksa, si­zin de işiniz zorlaşacaktır. Küçük bir alanda çok sayıda insan toplanması, çe­kim yaparken ayrıntıları yakalamanızı zorlaştırır. Bu gibi anlarda çabukluk ve yeterli miktarda hafıza en büyük yar­dımcılarınız olacaktır. MicroDrive de­polama üniteleri, yüksek kapasite suna­bildikleri gibi hızlı çalışmaları sayesinde zamanı en iyi şekilde kullanmanızı da sağlar. GF bellek kartı kullanan tüm diji­tal fotoğraf makineleri, MicroDrive'ları da sorunsuz destekleyecektir. 6 mega-piksel çözünürlükte bile 1 GB'lık Mic­rodrive üzerine 430 adet fotoğraf sığdır­manız mümkün.
Resimleri sürekli olarak tek bir açı­dan çekmemeye özen gösterin. Ara sıra gelin ve damadın etrafında dolaşmanız gerekli. Konuklar çift ile birlikte fotoğraf çektirmek istiyorsa, ışık ayarına dikkat etmelisiniz. Grubun arkasında parlak bir ışık kaynağı bulunuyorsa, diyaframı 1 veya 2.5 kademe açın. Böylece algılayı­cıya daha fazla ışık düşecek ve yüzler ay­dınlık çıkacaktır.
O kadar koşuşturma sırasında, her fotoğraf için otomatik netleme yapacak kadar vakit olmayacaktır. Odaklama iş­lemi objektif üzerinden elle yapılabili­yorsa çok daha hızlı ve güvenilir çekim­ler yapabilirsiniz.
Düğün fotoğrafları
Büyük bir düğünde fotoğraf çekiyorsa­nız, işiniz evde yapılan kutlamada oldu­ğu kadar zor değil. Akşam yemek sıra­sında fotoğraf çekmekten kaçınmalısı­nız. Çok az insan yemek sırasında fotoğ­raf çektirmekten hoşlanır. Bu yüzden, iyi sonuçlar elde etmek istiyorsanız çekim­leri oturduğunuz yerden yapmalısınız. Uzağınızda duran kişilerin fotoğraflarını çekmeniz hem onları rahatsız etmeye­cek, hem de size doğal görüntüler yaka­lama imkanı sağlayacaktır. 200 mm'lik bir mercek kullanarak misafirleri kendi­nize iyice yakınlaştırabilirsiniz. Bu de­ğer, genellikle ortalamanın biraz üzerin deki fotoğraf makinelerinde bulunabilir.

Çift, yemekten sonra ilk dansı başlat­tığında, bir an önce pistin ortasındaki yerinizi almalısınız. Bunu yapamazsa­nız, fotoğraflarınızda sürekli olarak mi­safirlerin sırtları görünecektir. Bu tür pozlarda genellikle kısa odak mesafesi ve geniş açı uygundur. Bu ayarlar geniş bir alan derinliği oluşturacağından, netlik yapmaya neredeyse hiç ihtiyaç duymaya­caksınız. Otomatik netleme işlemini ka­patın ve netliği 1,5 metreye getirin. Böy­lece flu ve bulanık çekimler yapma ihti­maliniz de azalacaktır.
Işık düzeneğiniz varsa harika resim­ler çekebilirsiniz, ancak flaşınızda bir de "yavaş" ayarı bulunmalı. "Yavaş" ayarın­da flaş kapak ilk açıldığında değil, tam kapanırken patlar. Enstantane hızını 1/15'e getirin ve çifti dans ederken çe­kin. Böylece ışıklardan oluşan bir ateş yumağının peşlerinden sürüklendiği iz­lenimi doğacaktır. Flaşlı çekimler için 057'deki "Flaş gücü ve erişim mesafesi ne anlama geliyor?" bölümüne göz at-
manızı öneririz.

4    Evlilik albümü

Çektiğiniz fotoğrafları bilgisayar bulu­nan her ortamda sergileme şansınız var. Ancak unutmayın ki büyükanne ya da büyükbaba gibi yaşlı akrabaların evinde bilgisayar olmayabilir. Bu gibi durum­larda tüm fotoğrafları kağıda bastırma­nız gerekecektir. Ayrıca kaliteli bir albü­me de ihtiyacınız olacak. Eğer akrabala­rınıza güzel bir sürpriz yapmak istiyor­sanız, biraz çaba göstermeniz yeterli. İşe
fotoğrafları basarken kenarlarına çerçe­ve yapmak ve sayfalara arka plan desen­leri yerleştirmekle başlayabilirsiniz. Ge­linin çiçeklerinden bir iki tanesini kuru­tup albüm içerisine yerleştirmeniz de özellikle yaşlıları mutlu edecektir. Güzel bir albüme giden yol, her zamanki gibi yine kullanışlı yazılımlardan geçiyor.

Flaş gücü ve erişim mesafesi ne anlama geliyor?

Düğün salonu gibi geniş mekanlar, ge­nellikle dahili (gömülü) fotoğraf makine­si flaşlarının sınırlarını aşan koşullar içe­rir. Flaşınızın ulaşabileceği maksimum mesafeyi, flaş gücü yardımıyla öğrenebi­lirsiniz.
Flaş gücünün 1 olması, 1 metre uzak­ta bulunan, yüzde 50'lik gri kartonun ra­hatça aydınlatılacağı anlamına gelir. An­cak bunun için iki koşulun yerine getiril­mesi gerekiyor. Birinci koşul ışık duyarlı­lığının 100 ASA olması, ikincisi ise diyaf­ram değerinin 1 olmasıdır. Birçok fotoğ­raf makinesinin diyafram değeri 2,8 ol­duğundan, 1 metrelik mesafe de azala­caktır. Bu durumda l'lik flaş gücünde mesafe  25  santimetreye  kadar düşer.
Dahili flaş içeren fotoğraf makinele­rinde flaş gücü çoğunlukla ll'dir. Diyaf­ram değeri 1 olan bir makinede, flaşın ulaşacağı uzaklık 11 m'yi bulur. 2,8'lik diyafram değerinde ise bu mesafe ancak 3,5 m'dir. Eğer duvarlar açık renkse, me­safe biraz daha uzayabilir. Çünkü açık renk, ışığı yansıtma özelliğine sahiptir.
Birçok fotoğraf makinesi 200 ve 400 ASA'lık ışık duyarlılığını destekler. Bu du­rumda ışık duyarlılığını iki veya dört katı­na çıkartabilir, flaşın mesafesini de o oranda arttırabilirsiniz. Dahili flaş yeterli aydınlığı sağlayamıyorsa, ek flaşlardan destek alın. İşinizi görebilecek kaliteli bir ek flaşın flaş gücü 28 ile 45 arasında değişir.

Harici flaş kullanımı

Portre çekimi, objektifi 100 mm'nin üze­rindeki tüm dijital makinelerde başarıy­la yapılabilir. Daha düşük değerlerde ise yüzlerde çarpılmalar ya da yamulmalar meydana gelecektir. 200 mm'lik bir ob­jektifle uzak mesafeden ve belli etme­den portre çekimleri yapmanız müm­kün olabilir.
Portre çekimlerinde flaş kullanımı da ol­dukça önemli. Kusursuz sonuçlar elde etmek istiyorsanız, Olympos C-40, Ca­non G5 veya Fuji S2 Pro gibi dijital fo­toğraf makinelerine ihtiyacınız olacak. Bu makineler harici flaşlarla birlikte kul­lanılabiliyorlar ve faydalı ayar seçenek­lerine sahipler.

FLAŞ KULLANIMI VE YARARLI İPUÇLARI

Portre çekimleri için kullanılan profes­yonel flaş düzeninde üç adet ayaklı flaş vardır. Bunlardan ilki fotoğrafı çekilecek kişinin arkasına ve biraz yukarıya, başın arka bölümünü aydınlatmak amacıyla kurulur. Ancak bu flaş tam ortaya değil, hafifçe yana yerleştirilmelidir. İkinci flaş, fotoğrafı çekilecek kişinin karşı çaprazında bulunur ve baş hizasının bi­raz üzerinde durur. Görevi ise yüzün bü­yük kısmını aydınlatmaktır. Üçüncü ve son flaş, fotoğrafçının yer aldığı bölgeye yerleştirilir ve yüzün karanlıkta kalan kı­sımları için kullanılır.
Amatör kullanıcıların yüksek masraf altına girip karşılığında böyle bir sistem kurması çok da gerekli değil. Servo flaş adı veri­len farklı modeller, bu gi­bi kullanıcılar için olduk­ça uygun. Servo flaşların üzerinde küçük bir algı­layıcı bulunuyor. Fotoğ­raf makinesinin dahili flaşı patladığında, bu flaş da patlayacaktır. Patlama dahili flaşla ay­nı zamanda, yani eşza­manlı olarak gerçekleşir. Flaşları daha ucuza mal etmek isterseniz, ikinci el ürünlere de yönelebi­lirsiniz.
Flaş ışığı çok güçlüdür ve tek başına kullanıldığında keskin sonuçlar yaratabilir. Önlem almazsanız yüzdeki sivilceler veya cilt bozuklukları fotoğraflara olduğu gibi yansıyacaktır. Bu yüzden stüdyo flaşlarının önünde sert ışığı dağıtacak filtre ve benzeri araçlar bulunur.
Makinelerin dahili flaşlarında ise ay­nı önlemi kağıt mendilleri kullanarak alabilirsiniz. Mendili ince tabakalarına ayırdıktan sonra bir veya birkaç tabaka­yı flaşın üzerine bantlayın. Ancak bu işi yaparken aşırıya kaçmayın. Yapıştırdığı­nız mendil cihazın fazla ısınmasına ne­den oluyorsa, fotoğraf makineniz veya flaşınız kullanılamaz hale gelebilir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YORUMLARINIZ BİZİM İÇİN ÖNEMLİDİR..TEŞEKKÜR EDERİZ..