FLAŞ İLE FOTOĞRAF ÇEKİMİ :
35
mm.lik fotoğraf makinesine bir elektronik flaş takarak; yetersiz ışıkta da gün
ışığındaki gibi kolaylıkla fotoğraf çekilebilir. Otomatik olmayan flaşları
kullanırken, doğru diyafram açıklığı, kullanılan flaş kılavuz sayısı (kılavuz
sayısı flaşın kullanma kılavuzunda yazılıdır) ya da flaşın üzerindeki çizelge
yardımıyla saptanır. Otomatik ayarlı flaşlarda bulunan FOTOSEL, konudan
yansıyan ışık miktarını ölçer ve flaşın ışığını doğru pozlandırma sağlayacak
şekilde ayarlar.
Flaşların
çoğunda ışık rengi güneş ışığının rengine yakın olduğundan gün ışığı çekimleri
için hazırlanmış olan filmler flaşla filtresiz olarak kullanılabilir.
Elektronik
flaşların sağladığı çok kısa süreli aydınlatma hareketi dondurma veya ani bir
yüz ifadesini yakalamak için idealdir. Pozometremiz ışık koşullarının
yetersizliğini gösterdiği zaman flaşla çekim yapabilirsiniz. Bu durumda konuya
yaklaşmayı unutmayın. Yaklaşmazsanız çektiğiniz film açık, fotoğraf ise çok
koyu çıkabilir.
Senkronizasyon :
Flaşın
senkronizasyonu ve flaşla birlikte kullanılacak obtüratör hızları, makinenizin
obtüratör tipine (PERDELİ ya da YAPRAKLI OBTÜRATÖR) makinenizin flaş senkronizasyon
düzenlerine (X, M veya FP) ve kullanılan flaş tipine (Elektronik ya da Ampullü
flaş) bağlıdır.
Fotoğraf
makineleri değişik özelliklere sahip oldukları için flaş senkronizasyonu ve
obtüratör hızları konusunda makinenizin kullanma kılavuzundan yararlanın. Odak
düzlem (PERDE) obtüratörlü makine ve elektronik flaşla çok yüksek obtüratör hızlarıyla
çekim yaparsanız, senkronizasyon doğru olmayacağından negatif karesinin bir
bölümü pozlanmayacak ve fotoğraf da çıkmayacaktır. Perde obtüratörlü
makinelerde senkronizasyon hızları makinenin tiplerine göre 1/125, 1/90, 1/60
saniye ya da daha düşük olabilir.
Flaşla Pozlandırma
:
Çekilecek
fotoğrafın doğru pozlandırılması için gereken diyafram açıklığı, kullanılan
elektronik flaşın gücüne, filme ve makinenin konudan uzaklığına bağlıdır.
Flaş
kılavuz sayı sisteminde, yukarıdaki değişkenler, değişik film ve flaş
bileşimlerine göre, kolayca kullanılabilecek tek sayıya indirgenmiştir. Flaş
kılavuz sayısını, (flaşınızın kullanma kılavuzunda bulabilirsiniz.) flaşla konu
arasındaki uzaklığa bölünce kullanılacak diyafram açıklığı bulunur.
Kılavuz sayısı
=
Diyafram Açıklığı
Uzaklık (m)
Flaşınız
otomatik ayarlıysa kılavuz sayısına gerek kalmaz. Kullanılan filmin hızına göre
diyafram açıklığı ayarlandıktan sonra belirli bir uzaklığa (örneğin 1-5 m)
uygun pozlandırma için gerekli flaş süresi flaşın üzerindeki fotosel tarafından
ayarlanır.
Otomatik
ayarlı elektronik flaşların üzerindeki çizelge size hangi diyafram açıklığını
kullanacağınız ve kullandığınız filme uygun konu-makine uzaklığını gösteriri.
Aynı uzaklıktan değişik fotoğraflar çekecekseniz diyafram açıklığını
değiştirmeniz gerekmez.
Konunun
arka planının çok koyu ya da çok açık olduğu durumlarda FOTOSEL yanılabilir.
Konu, ARKA PLAN KOYU ise çok açık, ARKA PLAN AÇIK ise çok koyu çıkacaktır.
Fotoselin yanılgısını giderip doğru pozlandırma sağlamak için flaşı otomatikten
elle ayarlanabilir konuma getirin ve diyaframı konu-flaş uzaklığına göre
kendiniz ayarlayın.
Gölgelerin Flaşla
Doldurulması :
Gün
ışığında yakındaki konuların çekiminde, parlak ışığın sert kontrastını azaltmak
için, (örneğin, şapkalı bir insanın suratına düşen gölgeyi dengelemek) en çok
kullanılan yöntemlerden biri flaş kullanmaktır. Bu teknik, özellikle öğlen
vakti güneş ışınları dik gelirken ,insan yüzünde oluşan gölgeleri gidermek için uygundur.
Işığın
şiddetiyle gözlerini kısmasını önlemek için konunuzun güneşten ayrı bir yöne
bakmasını sağlayın. Sonra gölgeleri flaş kullanarak aydınlatın. Renkli film
çekimlerinizde elektronik flaş kullanın. Fotoğraf makinenizin kullanma
kılavuzunda flaş için önerilen obtüratör hızını seçin. Bu obtüratör hızıyla gün
ışığında önden aydınlatılmış bir konu için uygun olan diyafram açıklığını
kullanın.
Güneşli
havalarda yakın konularda çalışırken kontrastı azaltmak için başvurulacak bir
başka yol, bir yansıtıcı kullanarak gölgede kalan yerleri ışıklandırmaktır.
Büyük bir beyaz kağıt, buruşturulmuş aliminyum folyo ya da beyaz bir çarşaf
yansıtıcı olarak kullanılabilir. Yansıtıcıyı, konunuza yakın ancak fotoğraf
alanının dışında kalacak ve gölgelerdeki ışık şiddeti normal gün ışığından 1
diyafram kadar fark yapacak biçimde yerleştirin.
Gölgeleri
aydınlatmak için kum, beyaz binalar, kar gibi doğal yansıtıcılardan
yararlanmaya çalışın.
Güneşi
konunuzun arkasına alarak saç ve omuzlarda aydınlık bölgeler oluşturulmasını ve
böylece konunun fondan ayrılmasını sağlayabilir, sonra gölgeleri flaşla
doldurabilirsiniz.
Endirek Flaş :
Aydınlatmada
esas, flaş ışınlarını doğrudan doğruya konu üzerine değil, duvarlara ve tavana yönelterek yansıyacak ışınların yardımıyla
konu aydınlatmasını sağlamaktır.
Bu
şekilde aydınlatma ile gün ışığı aydınlatması etkisi elde edilebilir. Hatta
flaş ışınlarının tamamını duvarlara veya tavana yöneltmeyip bir kısmını konu
üzerine düşmesi sağlandığında daha çekici fotoğraflar çekilebilir.
Bu
şekilde fotoğraf çekiminde poz değerlerinin bulunmasında flaş duvar ya da flaş
tavan mesafesinin değişimi, odanın büyüklüğü veya küçüklüğü, tavan veya
duvarların renk tonu poz değerine etki eden etmenlerdir. Bu şekilde fotoğraf
çekiminde fotoğraf çekenin durumu yorumlaması ve poz değerlerinde gerekli
düzeltmeleri yapması gerekir.
Renkli
fotoğraf çalışmalarında hangi tip olursa olsun yapay ışıkla aydınlatmada dikkat
edilecek en önemli nokta değişik ışık kaynaklarının bir arada
kullanılmamasıdır. Gün ışığı ile elektronik flaş bir arada kullanılabilir. Elektronik
flaş yapay ışık tipi filmle kullanılacak olursa objektifin önüne turuncu renk (85
A nolu )filtrenin takılması gerekir.
AKILLICA IŞIKLANDIRMAK
Ek flaşı, değişik şekillerde makineye bağlayabilirsiniz. En
kolay yöntem flaşı, flaş ayağına takmaktır (örn.: FinePix S7000 veya FinePix
S20 PRO). Çekim seçenekleri listesinde “External Flash – On (harici flaş –
açık)” açtığınızda sadece ek flaş devreye girer, dahili flaş kapalıdır.
Ek flaşları, bağımlı (slave) flaş yöntemi ile, bütün FinePix
makinelerde kullanmak mümkündür. Bu yöntemde flaş fiziksel temas ile değil,
dahili flaş tarafından patlatılır. Makine gövdesindeki flaş patladığı anda,
ışığa duyarlı bir hücre (fotosel) ile donanmış olan ek flaş, devreye girmesi
için ötelenir. Böylece ek flaşı istediğimiz yerde ve pozisyonda, makine
gövdesine bağımlı olmadan kullanabiliriz. Birisinin eline tutuşturabilir,
kulisin aydınlanması için bir sehpanın üstüne koyabilir veya tavana bile
asabiliriz.
Diğer bir seçenek olarak, bir flaş kızağı
kullanabiliriz. Uzun kızak sayesinde fotoğrafçı, aydınlatma çapını arttırır ve
çekim sahnesinin ışıklandırılması hakkında yaratıcılığını konuşturabilir.
Burada da flaş, normalde, ışığa duyarlı hücre vasıtası ile patlatılır. Bu tür
kullanımda (kırmızı göz önleyici) ön-flaşın devreye alınmaması gerekir, çünkü
ön flaş patladığında, ek flaş da patlar ve esas çekim için hazır olmaz.
Bu sâyede flaşı, bağımsızca yönlendirebiliriz; yani dahili
flaş devre dışı bırakılır ve zorunlu öne yönlendirme ortadan kalkar.
Hangi diyafram değeri doğrudur?
Otomatik işlev olmadığında, beyin ve el gücü devreye
girerler. Rehber sayı vasıtası ile, konunun uzaklığını da hesaba katarak, doğru
diyafram değerini hesaplayabiliriz. Bu “rehber sayı” değeri flaşın, ISO 100
duyarlılıkta bir film kullanıldığında, ne kadar ışık verdiğinin başarım
göstergesidir. Yani rehber sayı ne kadar yüksek olursa, flaş menzili o kadar
artar.
Diyafram değeri = Rehber sayısı : Mesafe
Konu ne kadar uzakta olursa, diyaframın o kadar açık olması
gerekir.
Örn.: Rehber sayısı 34 olan bir flaşımız var ve konumuz 10m
ilerde. Doğru diyafram değerimizin 3,4 olması gerekir.
Ancak flaşların çoğunun arkasında hazırlanmış diyafram
cetvelleri vardır ve bizi sürekli hesap yapmaktan kurtarırlar.
Eşzaman (senkron) ile
doğru zamanlama
Başarılı flaş kullanımının sihirli kelimesi “eşzaman”dır. Bu
süre içinde, flaş patladığında perdenin tamamen açılması gereklidir. Bunun
mümkün olduğu en kısa süreyi, eşzaman (senkron) olarak adlandırıyoruz.
Geleneksel işleyen akrabalarının aksine dijital makineler, çok hızlı
enstantaneleri de eşzaman olarak kullanabilirler. Bu konuda sorunlar olması,
obdüratörlerin yapısı ile ilişkilidir.
Normal bir SLR makineden söz edersek bunların perde
obdüratörleri vardır; örneğin FinePix S1 ve S2 PRO. Bu obdüratör türü iki
perdeye sahiptir. Deklanşöre basıldığında ilk perde açılır ve ışık girer, süre
(enstantane) dolduğunda ikinci perde kapanır ve ışığın geçmesini engeller.
Flaşın ışık vermesi, perdenin açık olduğu süre tamamlanmadan, biterse (eşzaman
uyumsuzluğu) fotoğrafta dengesiz pozlandırmadan kaynaklanan şeritler oluşur.
Enstantane (perdenin açıklık süresi) için bir alt sınır vardır. Normal bir
makinede CCD, belirli bir süre sonra kapatılır; yani en kötü durumda flaş ışığı
geç kalmış olur.
Geniş mekânlarda flaş
kullanımı
Bazen, bütün konular objektife aynı mesafede olmazlar; bu
durumda yukarda belirttiğimiz hesaplama yöntemi doğru netice vermez. Düğün
fotoğrafı için pozlandırmayı önde duran geline göre mi, ortada bulunan
kayınvalideye göre mi yoksa masanın diğer ucunda oturan misafirlere göre mi
ayarlamak gerekir?
Çözüm: Eşzaman uzatılarak, mevcut ışığı da kullanmak
gerekir. Ön plan flaş ile aydınlatılırken arka planda var olan gün ışığı veya
suni ışığın aydınlığı da, çekime dahil edilir. Normal hesaplanan enstantane
süresinde bu ışık kaynakları ciddiye alınmaz, uzatılmış bir enstantane
süresinde ise, hiç değilse kısmi olarak dahil edilir.
Birbiri ile dengelememiz gereken iki faktör var: Özgün
diyafram ve enstantane değerleri ile gün ışığı ve flaş ışığı.
Fotoğrafımızı flaşsız çekseydik, büyük bir diyafram
açıklığına ve uzun bir enstantaneye ihtiyacımız olurdu; çünkü ortamdaki doğal
ışığı yansıtmak isterdik. Gerçekçi değerler olarak 2,8 diyafram ve ½
saniye enstantane kullanırdık; ancak fotoğrafımız kesinlikle sallanmış
olurdu. Doğru ayarlanmış bir otomatik flaş ile 5,6 diyafram ve 1/250 saniye
enstantane değerlerinde çekim yapabiliriz; ancak mevcut ışık kaynaklarından
hiçbir şekilde faydalanmamış olurduk.
Yapacağımız işlem şöyle: yukarda söz ettiğimiz enstantaneyi
kullanıp filme, artık-ışığı yakalayabilmesi için, daha fazla zaman tanımak
gerekir. Yani 5,6 diyafram ve 1/15 enstantane, gerçekçi değerler olabilir.
Üstünde flaş patlayan gelin aydınlık ve keskin olur ve en uzakta oturan
misafirler ise, o kadar karanlık görünmezler yani genel olarak aşırı ışık
farkları, yumuşatılmış olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
YORUMLARINIZ BİZİM İÇİN ÖNEMLİDİR..TEŞEKKÜR EDERİZ..