03 Ocak 2014

FOTOĞRAF TEKNİĞİ İÇİN ÖNERİLER

FOTOĞRAF TEKNİĞİ İÇİN ÖNERİLER

- Bu konuda yayınlanmış kitap ve dergileri edinmeye ve okumaya bakınız. Her fırsatta bu yayınları karıştırınız ve takıldığınız konuları araştırınız.

- Okuduğunuzu anlayacak kadar ingilizce öğreniniz. Fotoğrafı ciddiye alanlar için gereklidir bu. Bu dilde yayınlanmış pek çok kitap, dergi ve albüm var.

- Denemelere girişiniz, çalışmalarınızı hep aynı tekrarlardan oluşmasın. Başarılı olan her kesin kendine özgü yöntemleri vardır.

- Gazete ve dergilerde yayınlanan fotoğrafları tekrar tekrar inceleyiniz, eksiklikleri ve iyi tarafları üzerinde düşününüz.
- Kendi fotoğraflarınızı inceleyiniz, beğendiğiniz diğer fotoğraflarla karşılaştırınız, teknik çalışmalara kafa yorunuz.

- Elinizdeki araç-gereci iyi tanıyınız. Makine, objektif, flaş, film, kart, banyo... Sazdan iyi ses alabilmemiz için akordunu iyi bilmemiz gerekir. Elimizdeki malzemeyi iyi tanımaz ve bakımını yapmazsak sonuç kontrolden çıkar ki fotoğraf için en büyük tehlike budur. Biz sonucu fotoğrafçı belirlesin isteriz.


IŞIK

Fotoğrafın temel bilgileri ışıkla başlar. Fotoğraf ışığın olduğu yerde vardır. Hiçbir ışık kaynağının olmadığı bir yerde nesneleri görmek ve doğal olarak fotoğraf çekmek mümkün değildir. O halde ışık nedir ve neden fotoğraf çekmek için ışık bilgisine ihtiyaç vardır?
Işık, bir noktadan her yöne yayılan elektromanyetik radyasyon olarak tanımlanabilir. Atomun çok küçük parçacıklarının dalgalanarak yayılması da diyebiliriz. Bu dalgalanmalar düz bir çizgi halinde değil, helezonik dalgalanmalar şeklinde olur. Helezonların yükseklikleri arasındaki mesafe, o ışık türünün dalga boyunu ve niteliğini belirler. Dalga boyu kısa olan ışıklar güçlü, uzun olan ışıklar ise zayıf ışıklardır.
Evrendeki bütün ışık türlerinin hızı aynıdır. Bu da saniyede 300.000 Km. dir.

Dalga Boyu: Birbirine komşu iki dalganın tepe noktaları arasındaki mesafedir.

Frekans: Belirli bir noktadan birim zamanda geçen dalga sayısıdır.
Hız hep aynıdır ama frekans dediğimiz birim zamandaki dalgalanma sayısı değişir. Evrendeki ışık türlerinin dalga boyları çok değişiktir. Milimetrenin milyarda birinden, 30 Km'ye kadar varan dalga boylarına sahip ışık türleri vardır. Güneş ışığı, röntgen ışınları, radar dalgaları, TV dalgaları, radyo dalgaları (Kısa,orta,uzun) ilk aklımıza gelen değişik ışık türleridir. Ne yazık ki insan gözü bu kadar çok ışık türlerinin içinde çok az bir kısmını, güneş ışınlarının sadece bir bölümünü görebiliyor. Gözün gördüğü bu alana "Beyaz ışık" diyoruz. Bazı hayvanlar insan gözünün göremediği değişik dalga boylarındaki ışıkları görebilirler.
İlkokuldan beri biliriz. Beyaz ışık prizmadan geçirilince renklere ayrılır. Bu, tayf veya spektrumdur. Yukarıdaki şemada beyaz ışığın açılımı görülüyor. İnsan gözünün görme alanı mor ile başlıyor, kırmızı ile bitiyor.
Burada dikkat edilecek husus şudur. Morun dalga boyu kısadır, yani güçlüdür. Kırmızıya doğru gittikçe dalga boyu uzar, yani ışığın gücü azalır. Bu önemli noktayı silinmeyecek gibi beynimize yazmalıyız. Mor ve mavi güçlü ışıklardır. Kırmızıya doğru gittikçe gücü azalır. Bu gerçeği bir başka açıdan söyleyelim. Işık kaynağımız güçlü ise renk maviye, ışık kaynağımız zayıfsa renk kırmızıya kaçar.
İşte örnekler; Güneş batarken renk kırmızıya kaçar, çünkü bizden uzaklaşır ve ışığın gücü azalır. Yazın güneş tam tepede iken renk maviye kaçar, çünkü güçlü mavi ışık güçlü yansımalarla gelir. Kapalı havalarda renk mavi-mora kaçar, çünkü bulutlardan aşağıya ancak güçlü ışınlar süzülür. Gece evde elektrik ampulü (tungsten) ile yapılan çekimlerde, ampulün gücüne bağlı olarak renk kırmızıya kaçar. (Tabiki gün ışığı için hazırlanan filimle çekim yapıyorsak). Flaş ile yakın çekimlerde renk maviye kaçar. Çünkü flaş ışığı güneş ışığı kadar güçlüdür. Bunu engellemek için flaş tüplerinin içi sarıya boyanır.
Şimdi, mor- mavi- yeşil- sarı- turuncu- kırmızı renk sıralamasını ve mordan maviye ışığın gücünün azaldığını biliyoruz. O halde bu bilgimizle fotoğrafımızdaki renk sapmalarının nedenini bilir ve düzeltme filtrelerini bilinçlice kullanabiliriz.
Örneğin bir gün batımı esnasında ve oda ışığında ampulde çektiğimiz bir portrede oluşan gereksiz sarı veya turuncu tonu yok etmek için mavi seriden bir filtre kullanabiliriz, tersi olarak mavi hakimiyeti olan bir fotoğrafı kırmızı seriden bir filtreyle dengeleyebiliriz. Kırmızıya kaçma ne kadar yoğunsa, o yoğunlukta mavi filtre, maviye kaçma ne kadar yoğunsa o ölçüde de kırmızı filtre... Renk kaymalarını ölçen alet vardır. Klormetre adı verilen bu aletle kaymaların ölçüsü tespit edilebilir. Ama bizlerin bu pahalı alete ihtiyacı yok. Genel ilkeleri bilmemiz ve bir iki filtreye sahip olmamız yeterlidir. Mesela kırmızı seriden Skylight 81A, 81B; mavi seriden ise 82A, 82C yeterli olacaktır.
Şunu unutmayalım, filmimiz suni ışık için hazırlanan bir tungsten filimse, yapay ışıklarda daha doğru sonuç verecektir. Normal gün ışığında bile yoğun maviye kaçacak olan bu filmlerde de renk düzeltme filtreleri kullanılabilir.

RENK ISISI

Işık kaynağındaki renk sıcaklığı (Renk tanımlanması) Kelvin (K) ile ölçülür.

Bir metal parçası ısıtılıp belli bir sıcaklığı ulaştığında kırmızı, turuncu ve beyaz renklere ulaşır.

Kırmızıya Kadar : 873 K ( 600 C)

Turuncuya Kadar : 1373 K (1100 C)

Beyaza Kadar : 1570 K (1300 C)

Beyaz Işık Yayması : 3200K (2927C) (Elektrik ampüllerinden akım geçtiğinde içindeki ince iletken tel ısınarak beyaz ışık yayar. Yayılan ışık, enerjinin % 10'u kadardır. Geri kalan ısı enerjisidir. Isı üretmeden elde edilen ışığa soğuk ışık denir. Örneğin elektronik flaşlar, floresan lambası, neon lambası, sodyum ve civa buharlı lamba)

IŞIK KAYNAKLARININ RENK ISISI

Gün doğumunda güneş ışığı           : 1800 K
Mum alevi                                                                                           : 1900 K
Ev tipi elektrik ampülü                       : 2500 K
Sabah mavi gökyüzü                        : 8200 K
Elektronik flaş                                                     : 6200 K
Güneşli havada günışığı   : 5000 K
Akşam gökyüzü                                                  : 3200 K

BİRAZ DAHA IŞIK VE RENK BİLGİSİ

Tayftaki renklerden üçünü ana renkler olarak isimlendiriyoruz. Bunlar mavi, yeşil ve kırmızıdır. Bu üç rengin karışımı ile diğer tüm renkleri elde edebiliriz. İnsan gözü ve TV tüpleri bu üç ana renge göre çalışır. Beyaz ışığı (günışığı), üç ana rengin karışımı olarak düşünebiliriz.
Üç ana rengin ikişer, ikişer karışımları ile ara renkler oluşur. Mavi ile yeşil Cyan denilen parlak mavi yada yeşili; yeşil ile kırmızı, sarıyı; kırmızı ile mavi magenta denilen menekşe ya da moru oluşturur.
Yukarıdaki şekil ve renklerin sıralanmasını fotoğrafçı ezbere bilmelidir. Özellikle siyah- beyazdaki bütün renk problemleri böylece çözülür.
Üç ana rengin karışımı beyazı, üç ara rengin karışımı beyazı, karşılıklı renklerin karışımı beyazı, tüm renklerin karışımı beyazı verir. Beyazdan üç ana rengi veya üç ara rengi çıkarırsak geriye siyah kalır.
Cisimleri nasıl renkli gördüğümüz böylece açıklanır. Bir duvar sarı ise, beyaz ışık duvara çarpıyor, mavi emiliyor, yeşil ile kırmızı yansıyarak, gözümüze bu iki rengin karışımı sarı geliyor demektir. Duvar beyaz ise üç ana renk te yansıyordur. Siyah ise üç rengide emiyordur.

Siyah-beyazdaki filtre kullanımı, yukarıdaki bilgiler doğrultusunda kolay çözülebilir. Kural şudur; Her renk filtre, kendi rengini beyaza, karşıt rengini siyaha kaçırır. Renkli ve SB filmlerin ortak filtresi "Polorizedir". Bu filtre yansıyan ışığı önemli oranda keser. Gökyüzündeki, su yüzeylerindeki, vitrin ve taksi camlarındaki yansıma ve parlamaları ortadan kaldırır. Düz renklere zarar vermeden göğü koyulaştırabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YORUMLARINIZ BİZİM İÇİN ÖNEMLİDİR..TEŞEKKÜR EDERİZ..