Deniz kenarında ya da dağlarda geçirdiğiniz tatil günleri,
dijital fotoğraf makineniz ile etrafı keşfetmek için en ideal zamandır. Ancak
bu şekilde dijital fotoğraf makinenizin belleğine kaydetmeye değer yerler
keşfedebilmeniz mümkün oluyor.
Dijital fotoğraf makineleri sayesinde manzara çekimleri
yapmak epeyce kolaylaştı. Mesela yanınızda filtre taşımanıza da gerek kalmadı.
Ayrıca bulunduğunuz yerdeki inceliklere de artık dikkat etmeseniz de olur,
çünkü evinizdeki bilgisayarda birçok şeyi rötuşlayabilirsiniz. Bir başka
kolaylık da dijital fotoğraf makinenizin ekranı: Sonuçları hemen görebilir ve
beğenmediklerinizi atabilirsiniz.
Geriye kalan ise iyi bir manzara çekimi için şart olan elle
yapılandırma. İster hızlı bir çekim, ister ön hazırlık yaparak bir çekim
gerçekleştirmek isteyin: Her zaman meşhur "altın oran" ilk sırada
gelir. "1/3'e 2/3 resim payı" formülü ile neredeyse her konuyu
etkileyici bir şekilde resimleyebilirsiniz. Deniz kenarındaki resimler için: 1
/3 daha yoğun resim payı ve 2/3 daha hafif resim payı, yani kumsaldan çok
gökyüzü, denizden çok bulutlar. Bu kural tabii ki her konu için geçerli değil
ve her zaman size enteresan bir fotoğraf çekme garantisi veremez.
Fotoğraflarınızı inceleyen kişilerin dikkatini, öncellikle çekimlerinizin
kendine has özellikleri çeker. Mesela bir sahil konusunun resim kenarını bir
palmiye veya bir kaya formasyonu ile sınırlayın. Böylece bu resim artık
herhangi bir yer gibi gözükmeyecektir. Dalgaların kırıldığı kayalıklar ya da
kumsalda terk edilmiş bir gemi kalıntısı, çekimlerinize eşsiz bir hava
katacaktır.
Muhteşem manzara
çekimleri için en iyi ipuçları
Bir yürüyüş esnasında dikkatinizi çeken bir konuya mı
rastladınız? Nasıl bir kompozisyon oluşturabileceğinizi bu kontrol listesi ile
belirleyebilirsiniz:
Sevimli: Güçlü renkler. Öğleden önce veya öğleden sonra
fotoğraf çekin.
Gizemli: Parlak karşı ışık kullanın. Öğlen saatlerinde de
mümkün.
Romantik: Gün batımı
Dramatik: Bulutlar, fırtınalı deniz. Daha sonra evinizde
değerlendireceğiniz bir sürü deneme çekimi yapın.
Çekimini yapacağınız kesitin seçiminde, az olan şeyler
genellikle daha çok şey ifade eder. Etrafınızdaki manzaranın görkeminden
büyülendiyseniz bile, kendinizi bu güzelliğin aslı ile sınırlamaksınız. Bu
durumda her manzara konusu üç resim bileşeni ile sınırlıdır: Arka plan, ön plan
ve çerçeve. Dijital fotoğraf makinenizle konuyu bulun. Eğer bu üç bileşeni de
yakaladıysanız, iyi bir resim çekmeniz muhtemeldir.
Manzara fotoğrafçıları genellikle tele objektiflerle
çalışırlar. Bu fotoğrafçılar makinelerinin yakınlaştırma özelliğini kullanarak
hem motiflerinin içeriğini yoğunlaştırırlar, hem de birbirinden uzakta olan iki
obje arasında oluşabilecek resim boşluklarını-ki geniş açılı çekimlerde bu
sıkça görülür- engellerler. Böyle durumlarda ise bir üçayağın kullanılması
kaçınılmazdır: Böylece düzgün bir ufuk çizgisi yakalayabilir, resim kesitini
seçebilir ve yakınlaştırma özelliğinin aktif halde olmasının bir sonucu olan
uzun pozlama süresi gibi nedenlerden dolayı net çıkmayacak resimleri
engelleyebilirsiniz.
Diyaframı manuel olarak
ayarlayarak düzgün çekimler yapın
Manzara çekimlerinde keskin olmayan alanlarla fazla
uğraşmamanız için diyafram açıklığının 5,6- 7 ararlığında olması, size teknik
olarak en uygun ayarı sunar
Bu ayar dijital fotoğraf makinelerinin objektiflerinde
genellikle ortada bulunur ve manzara programlarının birçoğunda önceden
ayarlanmıştır. Eğer istediğiniz aydınlatma ayarını seçtiğinizden emin olmak
istiyorsanız, ayarları manuel olarak yapmanız gerekecek. Fotoğraf dijital makinenizin
"AV" ayarı ile bir enstantane değeri seçin; böylece seçiminize uygun
bir enstantane hızı kullanılacaktır. Makinenizin "M" ayarı ile de az
veya çok pozlama yaparak, resminizin görünümünde değişiklik yapabilirsiniz.
Bu işlem sırasında yerleşik ekran, size seçtiğiniz
aydınlatma değerinin optik başvurusunu gösterecektir. Bu arada resim
bileşenlerinin yeterince vurgulanıp vurgulanmadığına dikkat etmelisiniz. Böylece
aydınlık bir gökyüzü ile koyu görünen kayalıklar, aydınlatma esnasında birbirinden
ayrı olarak görüntülenebilecektir. Ayrıca gökyüzünün aydınlık değerini azaltmak
için bir akış filtresi kullanmanız veya aydınlatmayı optimize etme işlemini bilgisayarınızda
yapmanız da seçenekleriniz arasında. Dikkat etmeniz gereken diğer bir konu da
gökyüzünün aşırı aydınlık görünmemesi, aksi takdirde birçok resim bileşenini
yitirmeniz işten bile değil.
MANZARA ÇEKİMİ KONTROL
LİSTESİ
1. Altın orana dikkat edin: 1/3 'e 2/3 resim payı.
2. Üç önemli resim bileşenini dikkate alın: Ön plan, arka
plan ve çerçeve.
3. Pozlama değeri vasıtasıyla resmin görünümünü
kuvvetlendirin.
4. Uygun pozlama değeriyle konuyu iyice vurgulayın.
5. Resim alanlarını belirginleştirmek için,
bilgisayarınızdaki resim düzenleyicinizden faydalanın.
6. Doğal ışığı kullanmaya çalışın ve bu ışığı güçlendirin.
Asla resmin ahengini bozmayın.
MANZARA VE DOĞA ÇEKİMLERİNDE ALAN DERİNLİĞİ
Manzara ve doğa
fotoğraflarının hemen hepsinde anlaşılmaz bir gerçeküstülük vardır. Karedeki
her şey, olabileceğinden çok daha güzel görünür. Fotoğrafta bu etkiyi yaratan,
sonsuzluğa kadar uzanan netliktir. Öndeki çimlerden arkadaki ormanlığa, hatta
ormanın gerisindeki koca dağlara kadar tüm alan berrak ve nettir.
Bu sonuçları elde etmek için
yüksek diyafram değerleriyle birlikte düşük enstantane ayarlan
kullanmalısınız. Üçayaklar, böyle bir durumda vazgeçilmez ihtiyacınız
olacaktır. Objektif değerleri değiştirilebilen dijital fotoğraf makineleri,
manzara çekimlerinde çok daha avantajlıdır. Çünkü makinenize diyafram değeri
45'e kadar çıkan objektifleri takabilirsiniz. Sabit objektifli makinelerin
diyafram değerinin 8'in üzerine çıkması, nadiren gördüğümüz bir durum. 45'lik
diyafram ile elde edeceğiniz net alan derinliği, 8'lik diyaframa oranla önemli
farklar oluşturur.
UV ve Skylight gibi filtreleri
kullanabilmek de önemli bir avantaj sağlayacaktır. Filtre, güneş ışınlarının
böylesine geniş bir ortamda yapacağı kırılmaları süzerek resmin bulanıklığını
azaltır.
Popüler ayçiçeği resimlerinde
olduğu gibi doygun renklere erişmek, ancak po-larize filtreyle mümkün olabilir.
Bu filtre aynı zamanda yansımaları yok etmek
için de kullanılır. Satın
alırken biraz daha pahalı olan dairesel (sirküler) filtreleri tercih edin.
Lineer polarize filtreler, otomatik ışık ölçümünde hatalara sebep yol açabilir.
1 Veri
kalitesini artırmak
Çekerken harcayacağınız onca
emeğin JPEG sıkıştırması sırasında uçup gitmemesi için makinenin dosya ayarını
ya kendi orijinal dosya türüne ya da TIFF'e getirin.
Dijital makinelerin orijinal
dosya türleri, resimleri sıkıştırmadan bellekte saklar. Bu dosyalan açabilmek
için önce bilgisayarınıza aktarmalı, ardından ürünle birlikte gelen yazılımı
kullanarak okunabilir bir formata dönüştürmelisi-niz. Bu yöntemin en büyük
avantajı, dosyaların genellikle 24 bit'ten fazla renk içeriyor olması ve
sıradan bir tarayıcının
yapacağı işten daha fazlasını
sunması. Fotoğraflar üzerinde çalışmak için dosyaları Photoshop gibi 48 bit
renk destekleyen bir yazılımda da açabilirsiniz. Bu sayede parlaklık ve renk
gibi ayarları geniş bir aralıkta yapma şansı da bulacaksınız. Ayrıca aydınlık
ve karanlık alanlarda ayrıntıların kaybolacağından endişe etmeniz
gerekmeyecek.
Fotoğraf makinenizin kendine
özgü bir dosya türü yoksa, RGB-TIFF ya da YC-TIFF desteği sunup sunmadığını
kontrol edin. YC-TIFF daha fazla bilgi içerir ve RGB-TIFF'ten daha az yer kaplar.
Ancak YC-TIFF'in olumsuz yanı, dosyaları bilgisayara aktarırken RGB-TIFF'e
dönüştürmek zorunda olmanız.
2 İnsansız
fotoğraflar
insanları duygulandıracak bir fotoğrafın
içerisinde insan görüntüsü bulunmamalıdır. Dağ fotoğrafı çekerken bu koşulu
sağlamak büyük bir sorun değil belki; ancak sıra Beyoğlu'ndaki tarihi binalara
gelince biraz durmak gerekiyor. Böyle mekanlarda hava karardıktan sonra bile
insan akınları azalmaz. İnsanları yok etmenin sırrı, pozlama süresini 15 dakikadan
bir saate kadar uzatmaktır. Yapıların önünde koşuşturan insanlar fotoğrafta
görünecek kadar uzun süre durmayacağından, her daim sabit olan binalar fotoğrafta
tek başına görünecektir.
Aşırı derecede pozlama yaparak
ümitsiz bir sonuçla karşılaşmamak için alınması gereken bazı tedbirlerden bahsetmekte
yarar var. Öncellikle fotoğraf makinesi manuel olarak ayarlanabilen bir
enstantane değerine sahip olmalı. Uzun pozlamalarda obtüratör genellikle
deklanşöre basılı tutulduğu sürece açık kalır. Fotoğraf çekerken kramp geçirmek
yerine kablo deklanşör ya da uzaktan kumanda kullanmanız daha sağlıklı olacaktır.
Bu sayede denklanşöre basarken yaratacağınız titremeleri de önlemiş olacaksınız.
Kablo deklanşör alırken sıkıştırma vidası olmasına dikkat etmelisiniz.
Aslında tüm bunları düşünmeden
önce, fotoğraf makinenizin uzun süreli pozlarda başarılı olup olmadığını denemelisiniz.
Uzun süreli pozlamalarda hatalı noktacıkların oluşma ihtimali oldukça
yüksektir. Fotoğraf makinesinin çekim ayarını otomatik konuma getirin ve
karanlık bir ortamda gri ya da kahverengi bir kağıt tabakanın fotoğrafını çekin.
Poz süresi 1 saniyenin üzerinde olmalı. Fotoğrafı bir grafik programına
aktarıp inceleyin. Görüntünün yüzde 100 büyüklükte olmasına da dikkat edin.
Tabaka üzerinde çok sayıda noktada me-
talik parlaklıklar görünüyorsa
fotoğraf makineniz hatalı noktacıklar üretiyor demektir. Başka bir deyişle bu
makine, bu tür çekimler için uygun değil.
Çekim sırasında önemli olan
ilk ayrıntı, algılayıcının gerekenden fazla ışık kaydetmemesidir. 45'lik
diyafram ayarına sahip mercekler bile bu tip uzun süreli pozlamalarda aşırı
ışığın girmesini engelleyemez. Bu nedenle ışık girişini farklı bir yöntemle
kısmalısınız. Nötr-gri bir filtre ile bu sorunu çözebilirsiniz; ancak bu
filtreler biraz-pahalıdır. Işığı daha ucuz olan iki adet lineer polarize
filtreyle de kısmanız mümkün. Bunları birbiri üzerine vidaladığınızda hem
yatay, hem de düşey düzlemden ışığın girişini tamamen kesebilirsiniz.
Denemelerle filtrelerin en doğru karartma açısını be-lirlerseniz, alacağınız
sonuçlar daha da iyi olacaktır. Manuel çekim ayarını kullanacağınızdan,
filtrelerin pozometreyi etkilemesi önemli bir sorun sayılmaz.
3 Pus ve
yağmur filtreleri
Uzak mesafe ve geniş açı, resim
kalitesini bozabilir. Çünkü havada uçuşan parti-küller ışığı kırar ve ortamın
puslu ve bulutlu görünmesine neden olur. Bu tür bir resmi grafik işleme
yazılımınız ile açın ve kontrastı yüzde 5 oranında arttırın. Bu işlemi
neredeyse tüm grafik yazılımları ile yapabilirsiniz. Ancak histogram içeren
bir yazılımla daha başarılı sonuçlar almanız da mümkün. Bu işlem çoğunlukla
efektler menüsünde yer alır ve yükselen bir doğruyla gösterilir. Doğrunun tam
ortasına tıklayın ve fareyi hafifçe oynatarak doğruyu eğriye çevirin. Sonuç
olarak resmin orta parlaklıktaki alanlarında aydınlanma veya kararma meydana
gelecektir. Işıldayan fotoğraflar genellikle eğriyi aşağıya doğru çektiğinizde
elde edilir.
Fotoğrafa daha fazla müdahale
etmek isteyenler, ek filtreler de kullanmalı. Bu filtreler grafik yazılımına
ayrıca yükleniyor. Nils Color Effex yazılımı harika bir güneş ışığı filtresi
sunuyor ve ışığın rengini sarı-turuncu bir tona çeviriyor. Açık renkli
alanları da daha çok aydınlatıp yumuşak bir kenarla sınırlıyor. Bu sayede nesne
gün ışığında parıldıyormuş gibi görünecektir. Hatta çok kapalı bir havada
çekilen fotoğrafı, görüntüde çok büyük yağmur damlaları olmadığı sürece güneşli
bir fotoğrafa dönüştürebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
YORUMLARINIZ BİZİM İÇİN ÖNEMLİDİR..TEŞEKKÜR EDERİZ..