07 Nisan 2013

HABER VE RÖPORTAJ ÇEKİMİ


Bir bar açılışında fotoğraf ceke­te çekseniz, koyu aydınlatmalara ve fc^ yansımaya neden olacak beyaz duvarlara dikkat etmelisiniz. Bu tür çe­kimlerde, geniş açı aralıklarını destekle­yen ve zum özelliği sunan objektifler vazgeçilmezdir. Odak uzaklığı 35 mm olabilir; ancak mümkünse 24 mm olma­sı daha da iyi sonuçlar almanızı sağlaya­caktır. Her türlü ihtimale karşı hazırlık­lı olmalı ve çanta içerisinde çok geniş açılı veya balık gözü özelliğine sahip bir mercek bulundurmalısınız. Barı, barme­ni ve ilk sırada oturan müşterileri tek bir kareye yalnızca böyle bir mercekle sığdırabilirsiniz.

Uygun aydınlatmayı başı yukarı doğ­ru çevrilebilen bir flaşla sağlamalısınız. Flaşın arkasında beyaz bir yansıtıcı olur­sa işiniz kolaylaşır. Koşullara göre yansı­tıcı yerine beyaz bir kağıt kullanmanız da mümkün. Yansıtıcı ışığı yönlendire­rek saçılmasını engeller ve ortamın yu­muşak bir biçimde aydınlanmasını sağ­lar. Ortamda çok sayıda cam yüzey ola­cağından, polarize filtreyle yansımaları engellemenizde de büyük yarar var.

1 .Mağaza açılışları ve ışık

Mağaza açılışlarında, flaşınızı biraz daha tasarruflu kullanmalısınız. Modern alış veriş merkezlerinde ışık tasarımcıları tüm marifetlerini göstermiştir. Ekmek sarı ışıkta daha taze ve çıtır görünür. Et reyonları ve donduruluş gıda reyonla­rında mavi ışık kullanılır. Bu ürünlerin daha iştah kabartıcı görünmesini sağlar. Meyve ve sebze reyonları ise daha güçlü ama hafif sarımtırak ışıkla aydınlatılır. Her şeyin olduğu gibi görünmesi için, flaşı uzun süreli pozlarla birlikte kullanmalısınız. Fotoğraf makinesinin beyaz ayarını da kapatın. Güneşli veya az bulutlu havalar için tanımlanmış bir program, renklerin daha doğal görün­mesini sağlayacaktır. Renkler istediğiniz gibi çıkmazsa, bir de neon ışık progra­mını deneyebilirsiniz.

2 .İnsan faktörünün önemi

Haber ve röportaj fotoğrafları, her za­man için seri fotoğraflardır. Bu tip fo­toğraflarda önem teşkil eden başlıca un­sur insandır. Alışveriş merkezlerinin göz kamaştırıcı tezgahları, içinde insanlar olmadıkça pek bir şey ifade etmez. An­cak tezgahın yanında duran ve ürünleri inceleyen insanlar varsa, fotoğrafta az da olsa duygu oluşacaktır. Bunu anlayabile­ceğiniz en iyi mekanların başında pazar­lar geliyor. Pazarda bahsettiğimiz anları yakından görmeye çalışın. Sıcak bir göz temasının ardından fotoğraf makinenizi konuya doğrultun ve deklanşöre basın. Tabii gerekli ayarları önceden yapmış ol­manız gerekiyor. Otomatik netleme sis­temiyle boğuşmamak için, çekimlerinizi geniş açıda ve ortalama bir diyafram açıklığında yapmalısınız. Netlemeyi de manuel olarak ortalama bir değere geti­rirseniz hazır sayılırsınız.

Sıra dışı olanın aynı zamanda ilgi çe­kici olduğu kuralını unutmayın. Alışve­riş arabasını şarapla dolduran ya da ko­caman eşyalar yüklemiş bir insan, dikkat çeken konulardan sadece ikisi.

Sonraki durağanız bir açılış konuş­ması olabilir. Açılış konuşmaları genellikle küçük bir sahne üzerinde yapılır.
Sahnenin arkasında şirketin logosu veya bir sloganı yer alır. Konuşmacıyla logoyu aynı kareye sığdırabilirseniz, herhangi bir açıklama eklemenize de gerek kalma­yacaktır.


3 .Dosyaları anında ulaştırın

Bazı fotoğraf makinelerine PCMCIA modem takılabilir. Bu tür modemleri kullanarak, çektiğiniz fotoğrafları ulaş­ması gereken yere e-postayla anında gönderebilirsiniz. Ancak bunu yapma­dan önce çekimlerinizi son bir kez göz­den geçirin. Dizüstü bilgisayarlar bu iş için oldukça kullanışlıdır.

Bilgisayarda PCMCIA girişi varsa, bellek kartlarını okumak için dijital ma­kineyi sisteme bağlamanız gerekmez. B Dönüştürücülerle CompactFlash, MicroDrive, SmartMedia ve MM-kart gibi bellekleri direkt olarak PCMCIA girişine yerleştirme imkanına sahipsiniz. Kartlar bilgisayarınızda ayrı bir sürücü olarak görünecek ve bir harfle tanımlanacaktır. Böylece dosyaların aktarılması veya açıl­ması işlemleri de oldukça hızlı gerçekle­şir.

Yeni nesil dizüstü bilgisayarlarının çoğunda CD yazıcı yer alıyor. Sarsıntıla­ra karşı kendini koruyabilen bir yazıcıy­la, bilgisayar omzunuzda asılıyken bile CD yazabilirsiniz. Bu sayede fotoğrafla­rınızı güvene almış olursunuz. Seyahat sırasında X ışınlı kontrol makinelerin­den geçeceğiniz için manyetik ve elekt­ronik ortamda sakladığınız dosyalar bo­zulabilir. CD üzerindeki dosyalar içinse böyle bir tehlike söz konusu değil.

Renkleri tam olarak görmeniz gereki yorsa, ekranınızın ayarlarıyla oynamalı­sınız. Renklerin ekran üzerinde doğru bir şekilde oluşmasını kontrol eden öl­çüm cihazlarından birisini kullanırsa­nız, alacağınız sonuç daha sağlıklı ola­caktır. Bu tip cihazlar USB girişleri ya da seri bağlantı noktasını kullanarak bilgi­sayara bağlanabiliyor. İçerdikleri test programıyla parlaklık ve renk sapmaları gibi özellikler saptanıyor ve otomatik olarak bir düzeltme eğrisi oluşturuluyor. Windows ME, 2000 ve XP bu eğriyi ek­ran ayarlarına otomatik olarak yükleyebilme özelliğine sa­hip.
Dizüstü bil­gisayar   kul­landığınız için, iki farklı eğriye ihtiyacı­nız olacak. Bun­lar pil kullanılır­ken ve şebeke elektriği  kullanılır­ken   ölçülmüş   eğri­lerdir. İkisi arasındaki elektrik kullanımı farklı olduğundan, görüntü de fazlasıyla değişir. Her iki eğriyi de ekledikten sonra eğri­lerden birini varsayılan değer olarak atayabilirsiniz.
Netliği iyileştirmek

Çektiğiniz ve bilgisayara aktardığınız bir fotoğraf üzerinde netlik ayarı yapabilir­siniz. İnternette ya da küçük haber ku­pürlerinde kullanılan resimlerin çözü­nürlüğü, fotoğraf makinesinin kullandı­ğı çözünürlükten çok daha düşüktür. Bu yüzden boyutları küçülterek ve filtreleri kullanarak fotoğraflar üzerinde önemli oranlarda iyileştirme yapmanız müm­kün.

En iyi çözünürlükte çektiğiniz fotoğ­rafları bir grafik yazılımı ile açın. Günü­müzde kullanılan yazılımların hemen hepsi, bulanıklığı gideren veya kenarları belirginleştiren filtreler içerir. Bu filtre­ler, diğer alanlarda bozulmalara sebep olmadan ayrıntıları belirginleştirir.
Filtreyi kullandıktan sonra fotoğrafın boyutunu küçültün. Şimdi sıra belirle­yici olan adımda... Bulanıklığı gider­mek için kullandığınız filtreyi tekrar kul­lanın. Böylece fotoğraf makineniz­den beklemediğiniz kadar çok ayrıntıyı karşınızda bulabilirsiniz. Ardından fotoğrafları sıkıştırarak JPEG formatına dönüştürün. Bu sayede e-postayla gönderilmeye hazır hale gele­ceklerdir. Fotoğrafları en fazla yüzde 50 oranında sıkıştırmalısınız. Bu oranın üzerindeki sıkıştırmalar, kenar ve yüzey­lerdeki netliği bozacak ve fotoğrafı kul­lanılmaz hale getirecektir

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

YORUMLARINIZ BİZİM İÇİN ÖNEMLİDİR..TEŞEKKÜR EDERİZ..